Kılıçdaroğlu ne söyledi?

Okunma Sayısı: 13327    |    Haber Tarihi: 17.12.2020

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM’de 2021 Bütçesi üzerine yaptığı konuşma hem geniş bir yankı yarattı hem de Türkiye’nin nereden gelip nereye gitmekte olduğunu tartışmak için önemli bir zemin sundu.

En başta Kılıçdaroğlu konuşmasıyla iktidar tarafının muhalefetin moralini bozma ve faaliyelerini felç etme atağına etkili bir yanıt verdi. Aylardır süren muhalefet üzerinde baskı oluşturma, muhalefete siyasete yaptırmama, muhalefeti kendi mahallesine hapsetme yaklaşımı temelde muhalefeti siyasi rakip değil devlet düşmanı olarak sunma stratejisine dayanıyordu. Bu kapsamda muhalefet iktidar ilişkileri, siyasal rekabet değil devlet ile devlet düşmanları arasındaki mücadele olarak resmediliyor ve beka, ulusal güvenlik, yerlilik, millilik, dış güçler gibi kavramlar tartışmalara hakim kılınıyordu. İktidar tarafı ülkenin sorunlarını çözmüyor ama bu sorunları dile getiren muhalefeti esas sorun olarak hedef haline getiriyordu. Ekonomik buhran ve ağır pandemi koşulları neticesinde seçim ve anket sonuçlarıyla gidişatı gören iktidar, baskı ve hukuksuzluklarla, muhalefetin moralini bozma yolunu temel strateji olarak benimsedi. İşte Kılıçdaroğlu konuşmasıyla bu stratejiyi etkisiz kıldı.

Örneğin yerlilik millilik iddiasını ele alalım. Sabah akşam yerlilik millilik nutukları atan iktidarın karşısında Kılıçdaroğlu son derece çarpıcı örnekler gündeme getirdi. Türkiye’de yapılan bir iş için, Türkiye’de yapılan bir ihalede, Türkiye’den bir firmaya neden ABD Doları üzerinden ödeme yapılır? Bir anlaşmazlık durumunda da neden Londra Mahkemeleri yetkili olur. Ayrıca Kılıçdaroğlu dolarla bu paraların ödendiğini bir de üstüne Türk Lirası eridikçe kur farkının da ödendiğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu’na iktidar temsilcilerinin verecek bir yanıtı yoktu. Kısa bir sessizlikten sonra yine bilindik ezberler tekrarlandı.

CHP’nin Katar’a yapılan satışları ve bedelsiz devirleri gündeme getirmesinin ardından partimizin ordu, millet, devlet düşmanlığı gibi suçlamalarla karşı karşı kaldığı bir dönemi yaşadık. Bu haksız suçlamaları önemsemeden Kılıçdaroğlu, Katarlılara Türkiye’nin en büyük TV platformunun verildiğini ve kurdaki artışın ardından ilgili şirketin “500 milyon dolar çok para 90 milyonunu vermiyorum” diyerek ortaya çıkmasını anlattı. Sözleşmeye aykırı şekilde bu 90 milyonluk miktar neden silindi? Bir hukuk devletinde bu nasıl mümkün oldu? Kılıçdaroğlu’nun bu soruları da yanıtsız kaldı.

Bir şehit babasına aylık 120 lira maaş bağlanması; COVID ile savaşan hemşirelere sadece 7 TL performans ödemesi yapılması gibi örnekler iktidar sıralarında derin bir sessizliğe sebep oldu. Kılıçdaroğlu bağırmadan, öfkelenmeden sadece gerçekleri gündeme getirerek Hababam Sınıfı’nın Mahmut Hocası edasıyla esaslı bir ders verdi 7 Aralık 2020 günü.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşması içinde yukarıdakilere benzer birçok örnek vardı. Türkiye’nin çeteler tarafından nasıl soyulduğunu, kişiye bağlılığın ehliyet liyakati nasıl bitirdiğini somut örneklerle tek tek açıkladı. Sonuç olarak Kılıçdaroğlu’nun konuşması ülkemizde ayrıcalıklı bir grubun bulunduğunu ve geniş kesimlerin nasıl bir dram yaşadığını açıklıkla ortaya koydu.

Siyasi hayatımızı yakından takip edenlerin göreceği bir gerçek var: Kılıçdaroğlu ve partimiz tutarlı bir çizgiyi yıllardır sürdürüyor. Yakın zamanda Tekin Yayınları tarafından genel başkanımızın Yürüyüş başlıklı bir kitabı yayınlandı. Bu kitapta Kılıçdaroğlu’nun göreve geldiğinden bugüne yaptığı önemli konuşmaların ve yazılarının metinleri var. Tutarlı olarak ve sebatkar bir şekilde genel başkanımız yıllardır Türkiye’nin temel sorunlarını - başta demokrasi ve sosyal adalet olmak üzere - gündeme getiriyor. Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz aylarda Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan makalelerine bakın, kurultayımıza sunduğu İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesine bakın, ya da 15 Temmuz 2016 sonrası Yenikapı’da ya da Taksim’de yaptığı konuşmalara da bakın, Adalet Yürüyüşü sonunda Maltepe’de yaptığı konuşmaya bakın, 7 Aralık 2020 TBMM konuşmasıyla ne kadar tutarlı olduğunu göreceksiniz. Genel Başkanımızın bütçe konuşması aynı zamanda bu tutarlılık bağlamında da değerlendirilmeli.

Onsekiz yıllık Ak Parti iktidarında büyük acılar yaşandı. Yurttaşlarımız bu onsekiz yılda memleketlerinden ötürü, tercihlerinden ve siyasi görüşlerinden ötürü sistematik olarak dışlandılar. Her türlü ayrımcılıkla karşı karşıya kaldılar. Bu baskı ve dışlanma ortamında genel başkanımızın konuşması bu moral bozukluğunu ortadan kaldıran, saflarımıza hareket heyecanı getiren bir konuşma oldu. Ak Parti döneminin ve mücadelemizde uzun ince yolun artık sonuna geldik. Kılıçdaroğlu bütçe konuşmasıyla hem çürüyen iktidarın kokuşma sürecini ortaya koydu hem de yeniden doğmakta olan “yalnız ve güzel ülkemizi” tasvir etti. Demokratik, müreffeh, onurlu ve hakça paylaşan Türkiye’yi hep birlikte yaratacağız.


Bu Kategorideki Diğer Haberler

Cumhuriyet Halk Partisi 100 Yaşında
Haber Tarihi: 09.09.2023
CHP Parti Meclisi Açıklaması
Haber Tarihi: 06.06.2023