Halkın gündemi ekmek ve özgürlük

Okunma Sayısı: 8145    |    Yazı Tarihi: 14.04.2021


Bir zamanlar cadı kazanı Ortadoğu’nun gıpta ile bakılan istikrar adası Türkiye’nin bölgenin en sorunlu ve yalnız ülkesi konumuna düştüğü ve kamuoyunun bunca lagaluga arasında bir türlü fark etmediği, bir sıcak çatışmanın içine sürüklenme olasılığının hiç de düşünülmez olmadığı bir ortamda, emekli amiraller üzerinden TSK’ye karşı kotarılan yeni kumpas, kimi eski tartışmaların alevlenmesine de neden oldu.

Burada işin, temel hak ve özgürlükler yönünün ve açılmaya çalışılan davanın abesliğiyle birlikte diğer tuhaf yanlarının üzerinde durmadan, sade iktidarın bir kez daha halkın gündemini saptırmada herkesi oyuna getirerek dikkatleri dağıtma konusunda muhalefeti faka bastırdığı savını tartışmak isterim.

AKP’nin bütün iktidarı süresince kitleleri peşinden sürüklemekte mahir önderinin, gündemle oynama becerisinden çokça yararlanmış olduğu yadsınamaz.

Yine yadsınamayacak bir olgu da gündemin şu andaki herkesi yerlerde sürükleyen, mezara kadar götüren en önemli iki maddesi ekonomik bunalım ve pandeminin, iktidarı amiraller tartışmasından daha fazla tedirgin ettiğidir.

***

Bu gözlemlerden yola çıkarak AKP’nin, şimdiye kadar olduğu gibi, bir kez daha halkın gündemini saptırma oyunu oynadığı söylenebilir.

Yalnız bu kez koşulların değişmekte olduğunu görmezden gelemeyiz.

Geniş halk kesimleri, Cumhuriyet tarihinin en büyüğü olmaya aday ekonomik bunalımın AKP’nin eseri olduğunu artık görmüştür.

Halk, içinde bulunduğu büyük yoksulluğun, AKP’nin başta çok kesimlere çekici gelen yağma ve talan ekonomisinin kaçınılmaz bir sonucu olduğunu artık anlamıştır.

Türkiye’de artık herkes insanları intihara kadar sürükleyen korkunç yoksulluğun, utanç verici boyuttaki feci yolsuzluktan kaynaklandığını ve ikisinin at başı birlikte gittiklerini, çok pahalı bir bedel ödeyerek öğrenmiş bulunmaktadır.

AKP, hemen hemen yirmi yıla varan iktidarını halkın kendisini iyi tanıyamamış olmasına borçludur.

AKP artık herkes tarafından tanınıyor, iyi tanınıyor.

Artık bu kez gündem saptırmak o denli kolay değil.

Yalnız ülkemizde değil, tüm dünyada siyasi iktidarların yazgısını belirlemekte tencerenin diğer etkenlere oranla daha etkili olduğu bir gerçektir. Sınıfsal bilinci cılız, üretken tepkileri zayıf Türkiye’de, bir zamanlar özgürlük ve ekmek çelişkisi var olmuş ve iktidarlar da demokrasi ve özgürlük istemlerini ekonomik kaygılar sayesinde ötelemeyi becermişlerdir.

Eskiden demokrasi ile ekonomik gelişme arasında bir ilişki yoktu veya yok sanıldığı halde kurulamıyordu. Tarım ekonomisinin demokrasiye ihtiyacı yok sanılıyordu. Hatta bazı dönemlerde faşizmin, sınırlı kalan sonra bedeli kat kat fazlasıyla ödetilen “başarıları!” sermayenin emek üzerindeki sultasını sağlaması açısından kârların artması ve kapitalizmin gelişmesi bakımından daha yararlı sanıldı. Ama artık o günler geride kaldı. Dünyaca ünlü ekonomist Daron Acemoğlu son zamanlarda çok sözü edilen yapıtlarıyla, ulusların zenginlikleriyle demokratik yapılarının birbirlerine bağlı olduğu gerçeğini dile getirdi ve her yerde kabul gördü. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de geniş kesimler ekmek kavgasıyla özgürlük kavgasının birbirlerinden ayrılmaz olduğunu öğrenmiştir.

Türkiye’de bu gerçeği geniş kesimlere en açık şekliyle, yolsuzluğu, israfı, adam kayırmacılığı, rüşveti ile öğreten AKP olmuştur.

20 yıllık iktidarıyla AKP yalnız Türk halkına bir şeyler öğretmekle kalmamış, evrensel olarak siyasal İslamın geçersizliğinin anlaşılmasına da katkıda bulunmuştur.

Amiraller kumpasını kurarken AKP’nin göremediği gerçek budur.

Gözden kaçan ikinci gerçek ise ordusuna pusu kuran ülkelerde bundan kimsenin kazanç sağlayamayacağıdır.


ALİ SİRMEN İsimli Yazarın Diğer Yazıları