Yeniden inşa programı

Okunma Sayısı: 2423    |    Yazı Tarihi: 01.02.2023


Millet İttifakı’nın, “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” demokratik, laik, hukuk devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin yeniden inşa programıdır.

AK Parti iktidarının büyük ölçüde tahrip ettiği devletin yeniden kurulması konusunda, 6 farklı siyasi partinin bir araya gelmiş olması demokrasi tarihimizde bir ilktir ve tarihi önemdedir.

Mutabakat metninde yer alan 2 bin 300 öneri, aynı zamanda Atatürk Cumhuriyeti’nin nasıl ve ne kadar tahrip edildiğine ilişkin saptamalar niteliğindedir.

Ortak Mutabakat Metni, partilerin genel başkan yardımcıları tarafından okunurken ATO’nun Kongre Merkezi’ni dolduran binlerce kişinin en çok alkışladıkları Cumhurbaşkanlığı’nın yeniden Çankaya Köşkü’ne taşınacağı taahhüdüydü.

Bu alkış, Türkiye Cumhuriyeti kurumlarından Atatürk’ün silinmesine yönelik adımlara duyulan tepkinin büyüklüğünü gösteriyordu.

Aynı alkış, iktidarın pistlerine kadar tahrip ettiği Atatürk Havaalanı’nın yeniden uçuşa açılacağının duyurulmasında da tekrarlandı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin simgesi ve onuru olan Atatürk’ün Çankaya Köşkü yerine, cumhurbaşkanlığının yeni yaptırılan Saray’a taşınması, iktidarın, Atatürk Cumhuriyeti’nin tarihe karıştığı, yerine Saray’dan yönetilen ikinci bir cumhuriyet kurulduğu mesajı taşıyordu. Bu mesaj dünkü mutabakat metniyle reddedildi.

Mutabakat metninde, cumhurbaşkanlığının yeniden Çankaya Köşkü’ne taşınacağı, Saray ve köşklerin halkın hizmetine açılacağı, israf ve şatafatlı yaşama son verileceği, cumhurbaşkanlığının 13 uçağının satılacağı ve bu parayla yangın söndürme uçakları alınacağı vaatleri en çok destek gören kararlar arasındaydı.

AK Parti iktidarının Saray ve çevresinde kurduğu şatafata, gösterişe, israfa dayalı lüks yaşamın halkın vicdanına sığmadığı bir gerçektir. Buna son verilecek olması Atatürk’ten itibaren geçerli olan, cumhurbaşkanlarının mütevazı yaşam tarzlarına dönüleceğinin müjdesiydi.

Tüm yetkilerin cumhurbaşkanının elinde toplanması, bağımsız olması gereken anayasal kurumların iktidarın kontrolüne girmesi, egemenliğin artık Saray tarafından kullanılır hale gelmesi Türkiye’nin laik, demokratik yapısının rafa kaldırılması anlamına geliyordu.

Ortak Politikalar Mutabakat metninde, demokrasinin temelini oluşturan kuvvetler ayrılığı ilkesine yeniden dönüleceği, TBMM’nin yetkilerinin artırılacağı, yasama ve denetim görevinin etkinlik kazanacağı, ülkenin halkın iradesini temsil eden TBMM ve anayasada yazdığı gibi anayasal kurumlar eliyle yönetileceğinin ilânı Türkiye’nin temel sorununu da ortaya koyuyordu.

Siyasi nitelikli davalarda iktidarın beklediği ve yönlendirdiği şekilde karar veren ve bu haliyle bağımsızlığını kaybetmiş olan yargının yeniden bağımsız hale getirilecek olması, Hakiler ve Savcılar Kurulu’nun, Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak iki ayrı kurula dönüştürülmesi, Adalet Bakanı ve yardımcısının kurul dışında bırakılması taahhütleri de yargının siyasetin aracı haline dönüştürülmesine son verileceğini gösteriyordu.

Devletteki bu tahribatın onarılması, demokratik, laik hukuk devletinin yeniden inşa edilmesi kadar, devletin talan edilmesinin hesabının sorulacağının ilânı da halkın beklentisini karşılayan bir karardı.

Davet usulüyle bugüne kadar verilmiş ihalelerin geriye doğru inceleneceğinin, Hazine’den ödenen yapılan işle orantısız milyarlarca liranın, milyonlarca dolar ve euronun hesabının sorulacağının, bu yolla haksız zenginleşenlerin malvarlıklarının kamuya devredileceğinin ve halkın parasının yeniden halka aktarılacağının duyurulması da “ben yaptım oldu hukuku”na son verileceğinin ilânıydı.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifadesiyle, “Hazine’den çalınan paranın geri alınması” konusunda gösterilen kararlılık ve Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi’nin kurulacağının duyurulması Millet İttifakı’nın sorunları doğru saptadığının göstergesi niteliğindeydi.

İstanbul Sözleşmesi’ne dönülecek olması, Varlık Fonu’nun lağvedilmesi, yolsuzluklarla ilgili araştırma komisyonu kurulması, yolsuzlukla ilgili olarak zaman aşımının kaldırılması, Kanal İstanbul projenin iptal edilmesi Mutabakat Metni’nin önemli taahhütleri arasındaydı.

Memuriyete alımlarda, öğretmen atamalarında kullanılan ve sadece tarikat mensupları, iktidara bağlı vakıfların mensupları ve AK Partililerin işe alınması için kullanılan mülakat uygulamasının kaldırılacak olması da özellikle gençlerin bekledikleri bir karardı. Sınavda dereceye giren ancak iktidar yandaşı olmayan gençlerin mülakatta elenip sınavı sonunculukla kazananların işe alınması vicdanları yaralayan en büyük haksızlıklardan biriydi.

Sonuç olarak 6 Parti’nin uzmanları tarafından aylardır sürdürülen titiz bir çalışma sonucu otaya çıkan Ortak Politikalar Mutabakat Metni, demokrasi tarihimizde hazırlanmış en kapsamlı, en detaylı ve en somut hükümet programıdır ve Türkiye’yi düze çıkaracak niteliktedir.


FİKRET BİLA İsimli Yazarın Diğer Yazıları