Emperyal güç odağı devletler ile uluslararası şirketler yönetim odakları, vurgun - yağma düzenlerinizden paylarını alan kadrolarınızla birlikte, içtenlikli olsalar da medya gücünüzle güdümlediğiniz kitleleri, dahası insan hakları, demokrasiyi savunan kurumları da zaman zaman arkanıza almış olarak, bu kez Ukrayna’yı horoz dövüşü yapılan bir sahneye dönüştürmüş olarak hep birlikte horoz dövüşçülerine döndünüz..

Belki tanıklık etmek zorunda, çaresiz kaldığımız kimi abartılı, insanın gözünü, aklını tırmalayan haberlerin, sahnelerin birikimi, öfkesi, dün sabahın köründe bilincime kazınan bu benzetmeyi başlığa taşımaktan vazgeçmeyişime neden olan, dün gelen bir sürü haber, uzman değerlendirmeleri, raporlar, yetkin ağızlardan çıkmış, ne boyutlarda doğru, gerçekleri yansıttıkları çok tartışmalar da eklemlendi.

Kuşkusuz hızla tırmanan ölüm sayıları, gerçeğine yakın, taraflarını, nedenlerinin de açıklanabildiği verileri ile geleceğin uzak tarihine kadar, düzeltile düzeltile ancak yazılabilecektir. Ancak çağın iletişim olanakları içinde, insanlara hele de en ağırlıklı kadınlarla çocuklara yansıyan acılı boyutlarını, çok çarpıcı gözlemleyebiliyor, çaresizliğin, seyirci olmak zorunda kalmanın karabasanı içinde boğuluyoruz. Yakınlıkları nedeniyle doğal olarak bu acıları en çok duyumsayanlar, galiba en dengeleri bozulmuş olarak en olmadık çağın teknoloji şovları ile tepki verir oluyorlar..

Sizi bilemeyeceğim ama Ukrayna’nın aile bağları da en güçlü, en yakın çevrelerindeki ülkelerden gelen destek protestoları arasında, güçlü bir medya, sermaye şovu ile uzay teknolojilerinin araçları kullanılarak düzenlenen balonlu protestolar, Ukrayna halkı tarafından izlenebiliyor, dahası güncel sıcak moral aşılayıcı rol oynuyor olarak zekâ, yaratıcılık ürünü olsalar da acının sömürüsü boyutları ile bana çok fazla dokunuverdi..

***

Dün sabahın, tarihe dayalı savaş uzmanlıkları da olan, bugünlere kadarki değerlendirmelerinin de gerçekçiliği, inandırıcılığı güçlü yorumcuları, kanlı çatışmaların birinci elden baş aktörü Amerika, “gel gel” tahrikleri ile stratejik saldırıcılığını giderek yükselten Rusya öte yanda.. En güçlü öteki aktörler arasında her zamanki gibi organizatörlüğü öne çıkan İngiltere, Avrupa ülkeleri, Çin, Japonya, İran.. her biri kendilerinin canını yakmış geçmiş örneklerden ders almış olarak, bugünkü duruşlarında ama doğru ama yanlışa gidecek kararlarını veriyorlar.

Savaşlar için en geçerli kuralların başında “Uzatmalı, yıpratıcı savaş kazançlı değil” olarak özetlenirken Rusya’nın Afganistan’dan 10 yılın sonunda 50 bin ölü ile dudak uçuklatan maddi bedellerle çıktığının altı çiziliyor. Sonrasında Taliban’ı yaratan Amerika’nın, Afganistan’ı işgali ile yeşerttiği umutlarının, günümüze kadar uzanan bölgeyi ele geçirme tutkusunun, nasıl bir bozgun ile noktalandığı, adına savaşanları bile kurtaramadan kaçtığı gerçeği çok sıcak.

Amerika’nın kaynağı çok tartışmalı 11 Eylül travması üzerine döşenmiş yalanlarla Irak işgali, Suriye’ye yerleşme operasyonları, kuşkusuz bölgeyi parçalama projeleri ölçeğinde pek çok başarısı ile ortada, uzun dönemli sonuçları ile hâlâ gerçekçi değerlendirmeler yapılabilecek süreçleriyle tamamlanmış değil.. Ukrayna üzerinden sahnelenmiş bazı sıcak oyunun bugünkü şiddet dozu gerçek kaygıların nedeni.. Çünkü iki dünya savaşından sonra hem aynı topraklar üzerinde, geçmişin tüm bilinçaltı kaygılarını, acılarını da çok fazlası ile tazelemiş olarak şiddet dozunun artmasında etkin rol oynuyor hem de dünya, pandemi dramının ardından çok ama çok fazlası ile en güçlü süper merkezleri de sarsan sorunlar yumağının içinde..

Siyasi erkler ile sermayenin akıl almaz boyutlarda patlama yaşamış güçlü örgütlenmeleri, silah sanayisi ile, insanlığın güdülenmesinde başrolde medya, sonuçta insanlığın bütünlüğünü güdüleyebilen iletişim tekelleri topu bir arada, ortalıkta Ukrayna üzerinde at koşturmaktalar...

• İktidar erki, kendi bindiği dalları kesip duruyor
• Siyasetin yarışı; düzeni korumakla, değiştirmek isteyenler arasında olacak...
• Sandıktaki oyumuz en değerli gücümüz!
• Hani ‘Körfez’ depreminden dersimizi almıştık?
• ‘Adalet yoksa gerçekler de yok’
• ‘15 Temmuz’u masaya yatırmak
• Nereye dokunsan bin ah sesi çıkıyor!..
• Bu maya tutmadı, tutturulamaz..
• Ucube başkanlığın vazgeçilemez çekiciliği..
• 1 Mayıs’lar, yasakları kutlamalarıyla da demokrasinin aynası
• Aklına eseni yapma yönetimi
• AKP’de neden iktidar kavgası yokmuş?
• Deprem suçsuzu götürdü, suçluyu aklar mı?
• Hitler faşisti gibi..
• Çatışmacılık odakları eski, yaraları yeni..
• Kapanmayan yara kanar..
• İşçi çıkarma yasağı: Yalan mı, gerçek mi?
• Askeri darbelerin bile yapamadıklarını yapmak için..