"Plan" ve "eylem"... Tutacak yeri yok!...

Okunma Sayısı: 11609    |    Yazı Tarihi: 18.03.2021


AKP'nin on dokuz yıllık iktidarında:

"- Hırsızlık yedi kat,

- Cinsel suçlar on kat,

- Cinayetler dokuz kat,

- Kaçakçılık sekiz kat,

- Uyuşturucu madde bağımlılığı on iki kat artıyor."

Hukuk enkazının, ekonomik enkazın, çevre enkazının, siyasal enkazın, yolsuzluk iddialarının yanı sıra, karşımızda böyle bir "AKP bilançosu" var.

On dokuz yılda Türkiye'nin dokusunu tarumar eden bir tablo.

Bu suçlar durup dururken, katlanarak artmıyor.

İki haftada

Dostlar alış verişte görsün, 2 Mart'ta "İnsan Hakları Eylem Planı" açıklanıyor.

Acele etmeyin!..

"İki yıl içinde uygulanacak!.."

Madem iki yıl içinde uygulanacak, o zaman planın açıklanmasından sonra "iki hafta içinde" insan haklarında neler yaşanıyor, ona bakmak gerek.

Planda "toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin serbest" olacağı yazılı, Anayasa'da bu konuda zaten kural var. Buna rağmen, plana bu madde konuyor.

Konulduğunun üç gün sonrasında:

"- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kadınların yürüyüşü engelleniyor,

- Trans kadınlar kürsüde konuşurken mikrofonlar kapatılıyor,

- Taksim'e çıkan tüm yollar kapatılıyor,

- Olayları izleyen gazeteciler şiddetle karşılaşıyor."

İnsan hakları....Toplantı ve gösteri yürüyüşleri serbest.

Ama, serbest olmasına daha iki yıl var!..

**

Gece baskını ve ifade özgürlüğü 

Aynı yürüyüşler sırası ve sonrasında...

"Eylem Planı" ne diyor, şunu diyor:

"Polis mesai saatleri dışında hiç kimsenin ifadesini almak için evlere gitmeyecek, ev baskınları olmayacak."

Yürüyüşe katılan feminist kadınlar ‘zıpla zıpla , zıplamayan Tayyip'tir'  sloganı atıyor, o kadınlar gece ev baskınlarıyla gözaltına alınıyor.

Aynı kadınlara, klasik bir tekrar, "kadınlara Cumhurbaşkanı'na hakaretten" dava açılıyor.

Ne de olsa, plan var. Plan şunu diyor:

"İfade özgürlüğünün korunması ve güçlendirilmesi en çok gayret gösterilen konulardan birisidir. İfade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının en geniş biçimde teminat alınması, düşünce açıklamalarının soruşturma konusu olmaması için hakim, savcı ve kolluk görevlilerine düzenli eğitim verilmesi temin edilecektir."

Plandan bir hafta sonra nasıl "temin edildiği", gece yarısı ev baskınlarıyla ortaya çıkıyor.

**

Çalışma özgürlüğü

Plan ne diyor, şunu diyor:

"Çalışma özgürlüğü sosyal devlet ilkesi çerçevesinde korunur ve geliştirilir."

O sosyal devlet ilkelerinde biri de, "işçilerin sendikaya üye olma hakkı."

Plan açıklanıyor, iki gün sonra...

"Lüleburgaz'da bir fabrikada çalışan yedi işçi sendika yetki belgesi alıyor, o işçiler aynı gün işten atılıyor."

Ya da İstanbul'da...

"Çalıştıkları fabrikada salgına karşı yeterli önlem alınmadığı için fabrika önünde çadır kurmak isteyen işçilere polis müdahale ediyor."

** 

Levent Gültekin'e saldırı

Plan ne diyor, şunu diyor:

"Devlet kişinin maddi ve manevi bütünlüğü ile özel hayatını güvence altına alır. Maddi ve manevi bütünlüğü ile kastedilen, fiziksel ve manevi dokunulmazlıktır."

Bir kaç bin yıldır var olan bu ilkeye göre, devlet insanların canını ve malını korumakla yükümlü.

Gazeteci arkadaşımız Levent Gültekin fiziki saldırıya uğruyor. Devlet korumakla yükümlü ya...

Aradan on gün geçiyor... Slogan atan kadınları birkaç saat içinde evlerine baskın yaparak yakalayan polis...

"Levent Gültekin'e saldıranlardan bir tekini bile henüz yakalamış değil."

AKP'ye hâlâ oy veren, AKP'yi hâlâ savunanların kulakları çınlasın!..

********************* 

********************* 

Demokratik olan ve olmayan hiçbir ülke meclisinde...

AKP'ye hâlâ oy veren, AKP'yi hâlâ savunanların kulakları çınlasın!..

"Nevroz kutlu olsun."

Nevroz?.. Baharın gelişini sembolize eden bir bayram..

21 Mart geldiğinde, milyonlarca kişinin kutladığı bir bayram.

Yıl 2016...

Van Büyükşehir Belediyesi İtfaiye İşlerinde çalışan bir işçi, belediyenin görevlendirmesiyle, hiçbir suç unsuru taşımayan "Nevroz kutlu olsun" pankartını kentin birkaç yerine asıyor.

Sen misin asan?..

"O işçi KHK kararıyla işten atılıyor."

Hakkını aramak, işine dönmek için OHAL Komisyonuna başvuruyor.

"Geçen hafta OHAL Komisyonu işçinin talebini reddediyor."

Gergerlioğlu

Kimseye zarar vermeyen, yıllardır on binlerce kez pankartlara yazılan bir söylem nedeniyle bir işçi işinden atılıyor ve geri dönemiyorsa...

HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun 2016 Ekim'inde attığı bir tweet, yazdığı bir yazı nedeniyle mahkûm olması, onun da ötesinde, dün milletvekilliğinin düşürülmesi, yaşadığımız Türkiye'de sürpriz olmaktan çoktan çıkıyor.

Tweet mi atıyorsun?.. Kime ne söylüyorsun?.. Suçlusun!.. Gel buraya!..

Attığı tweet, yazdığı yazının ötesinde, Gergerlioğlu'nun bir başka "suçu" daha var!..

Bir süre önce Mecliste "bir hapisanede kadınların çıplak arandığını" öne sürüyor. AKP milletvekilleri ve Bakan bu söylem üzerine, onu fena halde suçluyor, hakarete uğruyor, konu büyük tartışmalara yol açıyor.

Ne garip!..

Daha on beş gün önce açıklanan "İnsan Hakları Eylem Planı'nda" uzun uzun, büyük paragraflar halinde...

"‘İfade özgürlüğü üzerine tekrarlanan kurallar, döktürülen nutuklar, verilen sözler var."

Gariplikler bitmek bilmiyor.

** 

1267 fezleke

"Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde...

Ve hatta demokratik olmayan herhangi bir ülkesinde..."

Görülmeyen bir gerçek Türkiye Büyük Millet Meclisinde var.

Halen Meclis'te 586 milletvekili bulunuyor.

"- 586 milletvekilinin toplam 1.267 fezlekesi, yani dokunulmazlıklarının kaldırılması istemi var.

- 1.267 fezleke 186 milletvekiline ait. Bazı milletvekillerinin birden çok fezlekesi var.

- 186 milletvekili... Bu durumda her üç milletvekilinden birinin dokunulmazlığının kaldırılması talep ediliyor."

Demokratik olan...

Ya da olmayan dünyada böyle bir ülke, böyle bir parlamento bilen var mı?..

Fezlekesi bulunan 12 AKP ile 8 MHP milletvekilini ayrı tutarsak...

"166 muhalefet milletvekilinin dokunulmazlıkları tehlikede!.."

**

MHP'li Başkan Vekili

Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun dün dokunulmazlığı kaldırılırken...

Şu tesadüfe bakın...

AKP'nin MHP'ye ikramı gibi!..

"Dün Meclis'te oturumu yöneten Başkan Vekili Celal Adan...

MHP milletvekili!.."

Yargıtay kararı Meclis'te okunduktan sonra, Gergerlioğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili

son sözü o söylüyor.

HDP'ye yönelik suçlamalar...

"Yaşadığımız olaylar...

Pek çok alandaki veriler...

Ve bir de, milletvekillerine ait bu sayılar...

Türkiye'deki demokrasinin aynası!.."


YALÇIN DOĞAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları