Dolar nereye gidecek?

Okunma Sayısı: 3746    |    Yazı Tarihi: 15.10.2021

Yazının başlığı aslında hepimizin merak ettiği bir şey. Dolar 9 olur mu diyordunuz, işte oldu. Şimdi acaba 10 olur mu diye sormaya başlarsınız. Sonra, 11’i mi soracağız? Olur, onu da soralım. Ama asıl sorulması gereken bu yükseliş neden? Ya da liranın bu değer kaybı durmayacak mı olmalı.

Önce liranın neden değer kaybettiğini açıklayalım. Bunu da lafı eğip bükmeden yapalım: lira değer kaybediyor çünkü ne yerli ne de yabancı Türkiye ekonomisinin bu iktidar yönetiminde düze çıkacağını düşünmüyor. Bu gayet net olarak görülüyor. Nerede mi görülüyor? Verilerde. Yabancı yatırımcılar fırsatını buldukça ülkeyi terk ediyor. Merkez Bankasının açıkladığı verilerde bu net olarak görülüyor. Borsada ve tahvil bonoda yabancı yatırımcı oranları tarihi dip seviyelerine gelmiş bulunuyor. Bir taraftan yabancılar giderken, diğer taraftan yerliler de kendilerini yabancı gibi görüyor; kendi ulusal parası yerine dövizi “esas para” olarak kabul ediyor. Döviz tevdiat hesapları bunu açık bir şekilde gösteriyor. Zaman, yerlileri de haklı çıkarıyor. Parasını dövizde tutanların durumu hiç de fena değil. Baksanıza dolar 9’u geçmiş ve hala gidiyor. Bu yazı yazılırken 9,10’a dayanmıştı.

ORTALIKTAKİ LİSTELER

Şimdi, okuduğunuz bazı “uzmanlar” ABD’den gelen falanca verinin bilmem neye yol açtığını filan söyleyebilirler. İyi de, güzel kardeşim, bizim tek sorunumuz ABD verisi değil ki! Oradan gelen veri çoğu ülke parasında sadece yaprak kıpırdatırken, bizde neden fırtınalara yol açıyor? Çünkü bizim asıl sorunumuz bizden kaynaklanıyor, onu ne yapacağız, hangi ABD verisine bağlayacağız?

Mesela son birkaç gündür bazı “vakıflara” ait olduğu iddia edilen listeler ortalıkta dolaşıyor. Kimin kaymakam, kimin savcı olacağına, kimin hangi kamu kurumunda hangi pozisyona getirileceğine dair bu listeler yalanlanamıyor bile. Ya Harp Okulu’na girecek öğrencilerin “mülakat sınavlarının” “özel” bir “güvenlik danışmanlığı” veren “şirket” tarafından yapıldığına ilişkin haberler? Bu ülkenin ordusundan bahsediyoruz. Gelecek 20-30 yıllık dönemde hepimizin güvenliğini sağlamakla görevli olacak kişilerin seçiminden bahsediyoruz. Bu listeyi daha da uzatabilirim. Bunlar sadece bu haftaya ait olanlar. Bu tür bilgilerin yaygınlaşarak kamuoyunun gündemine geleceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

PARANIZ DEĞER KAZANMAZ

Bu olaylar ile dolar arasındaki ilişkiyi merak etmiş olabilirsiniz. Hemen söyleyeyim. Bir ülkenin parasının değerinin asıl belirleyicisi sadece “makro göstergeler” değildir, asıl önemli olan o göstergelerin o hale gelmesine de yol açan iktidar anlayışıdır. Göreve getirdiğiniz bir yargı mensubunun asıl belirleyicisi onun siyasi aidiyeti ise ya da bir ordu mensubunu tayin ederken baktığınız kriter buna benzer ise, o ülkenin parasının değer kazanmasını beklemeyin.

Tamam, madem ısrarla ekonomik gerekçe istiyorsunuz, onu da yazayım. Hafta başında MB Başkanı Meclis komisyonunda yaptığı sunumda “kurlardaki yükseliş ile bizim faiz indirme kararımız arasında bir ilişki yoktur” dedi. Döviz kurları üzerine yazılmış herhangi bir yazı okuduğunuzda, orada “faiz oranları” kavramının ne kadar sık geçtiğini gördüğünüzde inanamayacaksınız.

Demek ki neymiş? Ekonomik gerçeklik ile bağı kopmuş bir ekonomi yönetimi anlayışı ile ekonomi “yönetilmeye” çalışılırsa o ülkenin parası hızla değer kaybedermiş.

Neyse, henüz daha 10 olmadı.

Bence 10 olunca liradan bir sıfır atalım, alın size 1 TL= 1$ deriz.


YALÇIN KARATEPE İsimli Yazarın Diğer Yazıları