Örnek bir “başdanışman”
Okunma Sayısı: 11102 |
Yazı Tarihi: 27.02.2019
Bir toplum işte böyle çürüyor...
“Başdanışmanın” 10 Şubat 2019 tarihli attığı tweet:
“Vefatının 101. seneyi devriyesinde Sultan Abdülhamit Hanı rahmet ve minnetle anıyorum. Vatanın her karışına sahip çıkmak ve devleti ve milleti bir arada tutmak için verdiği mücadeleyi asla unutmayacağız. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.”
Aynı başdanışmanın 13 Şubat 2019’da attığı tweette önce bir fotoğraf var, altında da bir yazı:
Fotoğrafta Tayyip Erdoğan bir çocuğu kucağına almış, ona sevgi gösteriyor, fotoğrafın altındaki yazı şöyle:
“Çocukların sevgili dedesi, hizmet aşkı.”
“Hizmet aşkı”, çünkü Erdoğan bir açılışta konuşuyor.
Tweetlerin ve başdanışmanın da “sevgisi ve hizmet aşkı” öyle böyle değil, Saray’daki diğer danışmanlara tur bindiriyor.
24 Şubat 2019, iki gün önce attığı tweet:
“Cumhurbaşkanımız bir müjde daha verdi. Önümüzdeki aylarda yirmi bin öğretmenin ataması daha gerçekleşecek. Şimdiden hayırlı olsun”.
Bir Büyükelçi
Bu ibretlik tweetleri atan bir büyükelçi, şu anda Saray’daki başdanışmanlardan biri.
Yurt dışındaki görevinden Ankara’ya dönüyor ve Erdoğan’a başdanışman olarak atanıyor. Olabilir.
Yeni görevine bıyık bırakmakla başlıyor. Atandıktan hemen sonra “badem bıyıklı” kafileye katılıyor, o tür bir bıyık bırakıyor.
Erdoğan’a jet hızıyla öyle uyum gösteriyor ki, zaten attığı tweetler ortada, Saray’daki diğer çalışanların bile dikkatini çekiyor.
Her durumda, her konuda, her alanda Erdoğan’a övgü, övgü ötesi yaranmak, görevi ötesinde, hayatının bir parçasına dönüşüyor.
Oysa, gerçek düşünce yapısı, yaşam tarzı belki böyle olmayabilir. O gelenekten gelmeyebilir.
Ama, döneme uyum sağlamak, asli görev haline gelince, gerçek yaşam tarzı geride kalıyor.
Mesele zaten bu
Son yıllarda sosyal olarak, düşünce yapısı olarak, kültür olarak toplumdaki en çarpıcı özelliklerinden biri işte bu eğilimler. Bu tarz yaklaşımların yaygınlaşması:
“Erdoğan’a yaranmak… Yaranma yarışında ön almak… Böylelikle maddi, manevi Erdoğan’ın desteğini kazanmak…”
Bu yarış bir yanda “aydın” denilen birilerini sınıfta çaktırıyor, ama daha kötüsü Erdoğan’ın iktidarını, her türlü olumsuzluğa rağmen, ayakta tutmaya yardım ediyor.
Yaşam tarzı ve düşünce olarak farklı bir kültürden gelenlerin, geleneksel olarak bugünkü iktidara aslında uzak olanların bir anda “iktidar yanlısı” olmaları, kendilerini parçalarcasına öne atarak, gerçek iktidar yanlılarını bile şaşkına çeviren tutum takınmaları…
Mesele zaten bu.
Son üç, beş yıl içinde bu tür o kadar çok insan türüyor ki…
Sanatçılar, gazeteciler, öğretim üyeleri, değişik mesleklerden insanlar…
Sonradan bin pişmanlık duysalar da, hani, bir bölümünü anayasa oylamasında “yetmez ama evet” takımında gördüğümüz gibi.
Çürüme işte bu
Bunlar birer birer Erdoğan’ın yanında saf tutmaya başlıyor.
Senin, benim iyi tanıdığımız insanlar, aaa bir de bakıyoruz ki, ya TV’lerde her fırsatta övüyor ya yazılarında yağ dökme dönemine giriyor ya günlük ilişkilerinde Erdoğan’a toz kondurmuyor. Şekilleri bile değişiyor.
“Daha çok kendilerini güvenceye almak ve arada parsa koparmak adına…”
Ne hukukun üstünlüğü kalmış, ne hukuk devleti, ne insan haklarına saygı, ne kuvvetler ayrılığı, ne düşünce ve ifade özgürlüğü, ekonomik kriz ayrı ve çok derin bir sorun ama, övgü yarışına devam…
Bir toplum işte böyle çürüyor.
Tweetleri silmek
Büyükelçi başdanışmanın yukarıda aktardığım tweetleri Saray’dakileri şaşırtıyor.
Asıl şaşıranlar ise, onu yakından tanıyanlar.
Muhtemelen yakınları “ne oluyor” diye sormuş olabilir, bilmiyorum ancak, hazret attığı tweetleri siliyor.
Madem sorulardan rahatsız oluyorsun, o zaman o tweetleri neden atıyorsun?
Şimdi siliyorsun, o zaman da, ne İsa’ya, ne Musa’ya vaziyeti doğmuyor mu?..
En iyisi “kendi benliğine sahip çıkmak.”
Bu gibi yapay tavırlardan vazgeçmek.
Bu haller insanı komik duruma düşürüyor.
YALÇIN DOĞAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Filmin sonu: Istakoz!..
- Şans, kader, kısmet, yüzde 58.46 = AKP'nin 31 Mart sancısı
- Sivil toplumu kuşatmak: TTB Merkez Konseyi örneği
- "Aferin oğlum, aslanım": En çok değişen iki yasa
- İş Bankası: "O yol bizimdir, o ufuk bizimdir"
- “Ağzını bal yesin” umudundan “yol ayrımı” öfkesine
- "MuazZAM" kontak
- Fiyatlar patladı, silahlar patladı, Şimşek'in genelgesi patladı
- Bir tarih: Ağaçlara sarılıyorlar, insanlara sarılır gibi
- Yıl 2023, baskı ve zamlar birlikte... Ama, yıl 1937?..
- TÜİK neden geç kaldı?..
- Okullara imamlar, TSK'ya hac... Türkiye nereye?..
- Uçurumun yamacında ağaçta sallanan araba
- Sandıkta Stalin etkisini kırmak
- Battık mı?.. Evet, battık!..
- Obama bizim köye uğramıyor ve de Aksakal isimli yurttaş
- "Prensip" filan palavra: Tek hedef tek bir oy daha
- AKP'de halktan kopuşun somut hâli: Yeni sınıf
- "Zehirli piyon": Tarihten ders almadan kendini mat etmek
- Kızılay Holding'de 306 bin TL?.. Bu seyirci muhteşem
- Copernicus hasar haritaları: 1999 öncesi mi, sonrası mı?..
- 7.7'nin özeti: Zeugma, Göbekli Tepe, ve
- 15 Mayıs 2023: Bizim ve devlet görevlileri için tarihi gün
- Bu ülkede artık her şey normal!..
- AKP dün iktidardan düştü
- Yeni Anayasa AKP'yi korkuttu: Uzlaşma çağrısı
- Bir yılın özeti: Sefalet endeksi hücrelere kadar işlemiş!..
- "En ağır" yasanın bekçileri
- Bu ruh haliyle Erdoğan artık "Ben yokum" demeli!..
- Yüzüncü yıl: Mustafa Kemal'in 30 Ağustos'ları
- Çadır tiyatrosundan kooperatifçilik komedisine: Çiftçiye kazık
- 14 Mayıs 2023: “Izdırap tünelinde” son
- Kılıçdaroğlu söylüyor, Erdoğan yapıyor!..
- "İnşaat" çökmüş, hâlâ aynı masal
- Hâlâ yüzde 26 - 29 ise: O "tantanaya" farklı bakış ve de "Z"
- 1808... 28 Şubat 2022... Ülkemde çiçekler açacak: Birleşin!..
- Muhteşem “ekonomik” program: Altın avı, enflasyon timi!..
- Erdoğan'ın enflasyonla tangosu: Örnek Hooverville
- Dubai'de sergisi açıldı: Asıl manipülasyon hangisi?..
- Yarım yüzyıl geriye: Enflasyon ve ek borç yükü
- Beş yıldır süren kriz ve çağrının sonucu: Güvensizlik, OHAL saçmalığ
- Yüzde 62’lik kayıp: İktidar artık hayal
- “Dağın Kralı”
- Roma’da avunmak ya Konya’da, Almanya’da, doğalgaz faciasında?.
- "Çöküş" böyle bir şey
- Sen Ali Erbaş, Atatürk olmasaydı, sen o koltukta oturur muydun?
- “Türkiye uçuyor” safsatasından son veriler
- Yap bakanlık, boz bakanlık
- "Yeni Türkiye": Türkü korkusu, madenci korkusu
- Kanal İstanbul: Yüzyılın ihaneti
- AKP'nin en büyük tahribatı: Çevre
- "Tek Adam"ın yükü hepimize ağırlaşıyor
- “Helallik” vermiyorum!..
- Uygulama copla, biber gazıyla, tekmeyle başladı
- Ekmek öfkesi, su öfkesi... Hiçbir şeye benzemez
- 854, 132 bin 673, yüzde 30, çöplük, son sahneler: "Yatay fotoğrafçı"
- Halktan hızlı kopuş: "Yeni sınıf"
- "Plan" ve "eylem"... Tutacak yeri yok!...
- Siirt'te genç, Bursa'da kadın, Bartın ve Zonguldak'ta elektrik, "değişim başlıyor"
- Yüz yıl önce, yüz yıl sonra
- 12 günde AKP'nin 18 yıllık fotoğrafı
- İçimiz dışımız Katar!.
- Sadece "Cumhuriyet’i" değil, bütün ülkeyi ilgilendiriyor
- Sen kendi getirdiğin yasalara uymuyorsun!..
- "Kardeşimize" başkanlık verildi... Dolar ülkeyi çarptı
- Son sayılarla Türkiye’de demokrasi!..
- Tarih benzerini bir daha yazmaz
- AKP’nin 31'inci müjdesi... 2023 seçimine gaz verelim!..
- Rahip Bronson, Deniz Yücel, Osman Kavala... Kimseyi aldatamazsınız!..
- Şimdi de dönem "haciz cesareti" dönemi
- TV karartmalar: "Ben yönetemiyorum" itirafı
- Kendi yönetim kurulundan Feyzioğlu’na muhtıra, ülkeye duyuru
- "Alan eller" AKP’yi affetmeyecek
- "Bu gidiş iyi değil"
- "Normalleşme" adına ürküten adımlar
- Şimdi asıl soru: O videoyu kim çekti, kim sızdırdı?
- "Dolar dolmaz" diye alay ederken..
- 210’da sıfır: Göz yaşartan uzlaşma!..
- Sadece "fedakarlık" kısmı mı; yoksa, geri ödenecek mi?..
- Koronavirüs derken yangından mal kaçırmak
- Paçalardan akan kendini bilmezlik, sorumsuzluk, hadsizlik
- Basın özgürlüğüne hücuuuuum!
- "Ayı ile dans, ayı yorulduğunda sona erer"
- Domatesten üşümeye, kıyı şeridinden güvenliğe... Halk...
- "Siyasi ayak" heyecanına küçük bir katkı
- Yine iyi, seksen milyon çıldırmıyor
- Sabır taşıran skandalın yol açtığı boykot AB’ye gidiyor
- 'Yap - Boz' Sistemi
- Ne Libya’sı, Papua Yeni Gine’ye bile karışır!
- Yö... Yö... Yönetiliyoruz... Fıkra Gibi
- "Yasa dışı varlığını nasıl korursun?"
- Zınk diye durun: “Dost Hilal”
- Batı’dan AYM’ye esen rüzgârlar bulutlu
- “Has - bağçede ayş u tarab”
- Yüzyılın isyanı, en demokratik biçimde
- Tek Cümleyle Başkan Seçilmek
- Önce “yalan” şimdi "iftira”: Boşa kürek çekmek
- De... Mok... Ra... Si... De... “Rashomon” Etkisi
- Son kahraman: Ye... Se... Ka...
- Asıl anket bu: Yüzde 50.86