FETÖ mü AKP'ye öğretti AKP mi FETÖ'ye öğretti?

Okunma Sayısı: 4678    |    Yazı Tarihi: 21.12.2022

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım her şeyden habersiz Bakanlar Kurulu toplantısında…

Tarih: 2 Ekim 2017

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan talimat verdi;

-"Metal yorgunu 6 belediye başkanı istifa etsinler…"

İşte Erdoğan tarafından azledilen büyükşehir ve il belediye başkanları:

-İstanbul Kadir Topbaş,

-Ankara Melih Gökçek,

-Bursa Recep Altepe,

-Balıkesir Ahmet Edip Uğur,

-Uşak Nurullah Cahan,

-Niğde Faruk Akdoğan…

Topbaş 23 Eylül'de istifa ederken dedi ki;

-"Her şey affedilebilir, ama adam yerine konmamak asla. Hata ile ihanet birbirine karıştırılmamalı. İhanet edenler asla affedilemez. Güzel hizmetler bırakarak hayırla yad edilmek amacımız oldu. Borçlu bir belediye bırakmıyorum."

İstanbul'da Eylül 2020'de karşılaştığım Topbaş, "Çok üzgünüm bana yapılan haksızlığa tahammül etmek çok zor" dedikten sonra 13 Şubat 2021'de vefat etti.

Ahmet Edip Uğur, 30 Ekim 2017'de ağlayarak dedi ki;

-"Ailenize ve evinize kadar ulaşan tehditler var. Partimden ve belediye başkanlığı görevimden ayrılıyorum."

Uğur da 8 Eylül 2021'de vefat etti…

23 yıl başkanlık yapan Gökçek, 28 Ekim'de dedi ki;

-"Liderimiz öyle istediği için istifa ediyorum. Emir, demiri keser. Erdoğan ile aramızı açmak isteyen içimizdeki fitnecilere imkan verme, onları helak et ya Rabbim."

Erdoğan, milletin iradesini yok sayarak AKP'li başkanları azletti.

25 yıllık kaleleri Ankara ve İstanbul'u kaybetti.

-Hâlâ daha hazmedemiyor…

AKP iktidarı bu görev almalardan sonra 2019'da yapılacak yerel seçimler için çok önemli bir adım attı.

2016 yılında seçilen ve 16 Nisan 2017'de gerçekleşen halk oylamasında "mühürsüz oylar geçerlidir" kararı ile "Tek Adam Rejimi" için onay verenler arasında olan 5 YSK üyesi için 7062 sayılı YSK yasasına bir hüküm ekledi:

-Ocak 2019 ve Ocak 2022'de görev süreleri bitecek 5 YSK üyesinin görev süreleri "1" yıl uzatıldı.

Geldik 31 Mart 2019 yerel seçimine.

Binali Yıldırım ile yarışan Ekrem İmamoğlu 14 bin oyla seçimi kazanınca AKP'liler, "ağlak ağlak" YSK'ya başvurup İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptalini hukuki (!) şu cümle ile istediler.

-"Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oldu…"

Görev süreleri uzatılan üyelerinin oyları sonucu YSK 7'ye 4 karar verdi;

-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi iptal edildi.

YSK'da Gökçek'in dediği oldu:

-"Emir, demiri keser".

Değerli okurlarım,

AKP siyaset ayak oyunlarını işte böyle adım adım kurar.

Bitti mi hayır.

Görevleri bir yıl uzatılan ve YSK'da 2016'dan beri görev yapan, Başkan Muharrem Akkaya, Başkan Yardımcısı Erhan Çiftçi ile Cengiz Topraktaş, Kürşat Hamurcu ve Yunus Aykın'ın görev süreleri;

-24 Ocak 2023'te doluyor.

Habertürk yazarı kardeşim Muharrem Sarıkaya yazısında açıkladı:

-AKP bu üyelerin görev sürelerini tekrar uzatmak istiyor.

Bu kez amaç ne? Hemen söyleyeyim.

-Erdoğan'ın 3. kez cumhurbaşkanlığı adaylığının YSK tarafından kabul edilmesi.

YSK Başkanı Muharrem Akkaya, DW yazarı Alican Uludağ kardeşime dedi ki;

-"Kendime göre bir çalışma yaptırdım. Kurul üyeleriyle paylaşmadım. Konu YSK önüne gelir gelmez bakacağız…"

Muharrem kardeşim haklı çıktı.

Tüm muhalefet ve medya, "ihsası rey" diyor haklı olarak.

Ancak gözden kaçan en önemli itiraf şudur:

-"YSK önüne gelir gelmez bakacağız…"

18 Haziran'dan 60 gün önce seçim takvimi başladığına göre demek ki;

-Akkaya o tarihte yine YSK'da olacak…

Anlaşılan o ki;

-YSK Erdoğan'ın başvurusunu anayasaya aykırı olsa da kabul edecek.

Akkaya'nın açıklamasının bu boyutunu muhalefet liderleri de, medya da hukukçular neden ıskalıyor?

Muhalefetin amacı şu mu?

-Anayasaya aykırı da olsa Erdoğan aday olsun seçimde yenelim…

Hadi canım siz de…

-Anayasayı çiğnemek suçtur, suç…

6 lidere çağrım şudur:

-Anayasanın çiğnenmesine asla göz yummayın,

-6 lider tek yumruk olup tepki gösterin…

Değerli okurlarım,

YSK'da görev süresi dolacak 5 üye için Yargıtay ve Danıştay'da adaylar belli olmaya başladı.

İşte Danıştay'dan YSK üyeliği için aday olan hâkimler:

-3'üncü Ceza Dairesi üyesi Celal Albay

-4'üncü Ceza Dairesi Necip Topuz

-7'nci Ceza Dairesi üyesi Fehmi Tosun

-8'inci Ceza Daireleri üyesleri; Ertan Aydın ve Fevzi Eroğlu

-9'uncu Ceza Dairesi üyesi Mehmet Osmanoğlu

-10'uncu Ceza Dairesi üyesi Talip Bakir

-11'inci Ceza Dairesi üyeleri; Arif Atılgan ve Orhan Balbal, Ahmet Badallı

-12'nci Ceza Dairesi üyeleri; Nadir Güngüneş ve Fuzuli Aydoğan

-11'inci Hukuk Dairesi üyesi Mikail Özdemir

-12'nci Hukuk Dairesi üyesi Serdar Mutta

-Yargıtay Ceza Genel Kurul üyeleri; Yılmaz Karaboduk, Bülent Savtok

Danıştay'dan adaylığını açıklayacak kişi ise 10. Daire üyesi ve önemli bir isim

-Lütfiye Gözütok Akbulut...

Bu ismi size hatırlatayım:

Birincisi;

-AKP döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşaviri idi…

İkincisi;

-Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'nin çekilmesine ilişkin "Cumhurbaşkanlığı kararının" iptali istemiyle açılan davada "ret" kararı veren kişidir.

Danıştay 10. Dairesi, ret kararını 2'ye karşı 3 oyla aldı. Akbulut'un oyu belirleyici oldu.

Bu siyasi ayak oyunlarını;

-FETÖ mü AKP'ye öğretti, AKP mi FETÖ'ye öğretti?


ORHAN UĞUROĞLU İsimli Yazarın Diğer Yazıları