Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
Okunma Sayısı: 1050 |
Yazı Tarihi: 27.05.2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Sözcüsü ve gerçek anlamdaki tek danışmanı İbrahim Kalın Habertürk televizyonunda Erdoğan tarafından montaj olduğu kabul edilen propaganda videosuna şu dolaylı savunmayı getirdi:
• “Bir grup kıvrak zekalı gencin kurguladığı video. Videoda bir araya getirilen unsurlar gerçek. Asıl mesele bu açıklamaları PKK kadroları yaptı mı, yapmadı mı? Sorması gereken bu. 1,5 aydır PKK kadroların ardı ardına Sayın Kılıçdaroğlu’nun destek açıklamalarını biliyoruz.”
Kılıçdaroğlu’nun Habertürk’te “Sahte video yapana sahtekâr denir” dediği yayının ardına tesadüf eden söyleşiyi yürüten Mehmet Akif Ersoy, PKK’lıların beyanlarının ne zamandan beri esas alındığını sormadı. PKK şeflerinden Duran Kalkan’ın seçime birkaç hafta kala, üstelik rahatsız edici bir üslupla “Halbuki PKK ile en çok Tayyip’in ilişkisi oldu, AKP’nin oldu. (…) Kendileri yaptılar o kadar. Niye bu görülmüyor?” demişti. CHP’li Özgür Özel bu yayının yapıldığı gün AK Parti iktidarının 2019 yerel seçimleri öncesi PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mektubunun kamuoyuna açıklanması, kardeşi Osman Öcalan’la mülakat yapılması gibi yöntemlere başvurduğunu hatırlatmıştı.
Montaj ve “kıvrak zekalı gençler”
Kılıçdaroğlu ve PKK şeflerinden Murat Karayılan’ın hepinizin ağzından herhangi bir zaman çıkabilecek “haydi” sözünü peşi sıra ekleyerek üretilen bu propaganda videosu Kalın’dan önce, aynı gün Sivas’ta Erdoğan tarafından “kıvrak zekalı gençlerin” ürünü olarak nitelenmişti. Diken haber sitesinde Altan Sancar bu tür montaj ve sahte hesap üretimlerinin altında Mısır merkezli ve İstanbul, Esenyurt’ta şubesi olan bir şirketin bulunduğunu öne sürmüştü.
“Kıvrak zekalı gençler” tanımı bende 2014’te hem de Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğunu işgal edilmişken Suriye ve Irak’ta terör estiren IŞİD ve El Kaidecilerin “öfkeli gençler” olarak tanımlanmasını çağrıştırdı.
“Kıvrak zekalı gençler” diye dolaylı olarak övülen montaj eylemini bir trol ya da kara propaganda faaliyeti olarak tanımlamak da mümkün.
Son yıllarda sayısız örneğini gördük ama bu örneklerden belki de en tehlikeli olanının Cumhurbaşkanı tarafından seçim propaganda unsuru olarak kullanılmasına, bir canlı yayın sırasında -belki de soruya sinirlenerek- “Ama montaj, ama şu, ama bu” ifadesiyle kabulüne ve sonrasında buna sahip çıkılmasına ilk kez tanık oluyoruz.
“Yasaların arkasına saklanarak olmaz”
Montaj tartışması beni son zamanlarda sık sık açıp olan bitenin başka açıdan anlamaya çalıştığım bir kitaba yöneltti beni. Örneğin, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal harekâtını “Özel operasyon” diye adlandırmasının yerini de burada bulmuştum. Bu kitap Almanya’daki Nazi döneminin Adolf Hitler’den sonraki en etkili ismi olan Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in Zeplin Kitap tarafından “Büyük Yalanlar” başlığı altında bir araya getirilmiş makalelerinden oluşuyor.
Goebbels, bugün dünyanın pek çok ülkesinde yönetimlerin geçer akçe saydığı şu sözlerin de müellifi:
• “Büyük ve basit yalanlar söyleyin ve tekrar tekrar söyleyin; sonunda inanacaklardır.”
• “Basını hükümeti çalabileceği büyük bir piyano gibi düşünün.”
• “Propaganda zekâ ürünü olmak zorunda değildir, amaca hizmet etmelidir.”
Goebels’in 1932’de yazdığı “Diktatöre ya da Diktatör Olmak İsteyen Birine Altın Öğütler” makalesindeki 20 öğütten 13’üncüsünde şunu söylemiş:
• “Eylemleri tersini gösteriyor olsa da yasalara uyuyormuş gibi bir imaj çizmek adına yasaların ardına saklanmaya çalışan bir diktatör, makamında uzun süre kalmayı asla başaramaz.”
Hitler, Goebbels’in bu makaleyi yazmasından bir yıl sonra, seçimle işbaşına geldi, sonrasını biliyoruz.
Demokratik yollarla işbaşına gelen iktidarların kara propagandanın şehvetine kapılarak ülkelerini, vatandaşlarını ve kendilerine büyük zararlar vermelerinin örnekleriyle dolu tarih.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
- Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- İki gün kaldı. “Nereye gidiyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı iktidara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; ideoloji ve politika
- AK Parti kadına şiddet yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve iktidarın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehdidi
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi gidecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki
- Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu
- Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş
- Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı
- CHP lideri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga
- 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak
- Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar
- Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi?
- Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz
- Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor
- Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine?
- Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi
- Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı
- Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı
- Kavala’ya ömür boyu hapis: adaletsizliğin dibi
- “Erdoğan sığınmacıları vatandaş yapıp oy mu kullandıracak?”
- CHP Doğu ve Güneydoğudan vekil çıkarabilecek mi?
- İki Türkiye: Antalya’da diplomasi Diyarbakır’da siyaset
- 9 başlıkta altı liderin Erdoğan rejimine karşı toplantısı
- Kılıçdaroğlu Boykotta. Erdoğan Zamları Geri Alır mı?
- Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı doğrudan ihale yolsuzluğuyla suçladı
- Havaalanı ve Ankara-İstanbul yolunu İmamoğlu kapatmadı
- Kılıçdaroğlu: bizi iktidara gençler taşıyacak
- Muhalif gazeteci diye bir şey olmaz da tetikçi, eyyamcı bol
- Cumhuriyet, adalet, demokrasi: bitmeyen mücadele
- Siyaset ve bürokraside değişim rüzgarları
- Kılıçdaroğlu ve Akşener, Erdoğan’ın oyun planını sarsıyor
- Almanya’da, Fransa’da yolsuzluk operasyonları bizde sessizlik
- Cumhuriyeti reklam arası görenler için 30 Ağustos
- CIA’nın hesap hatası Taliban oldu; ya 28 Şubat’ınki?
- Bu fotoğrafa iyi bakın: kötülüğün sıfır noktası
- Sel ve yangınların içinden Neredeydi bu devlet?
- Promter bağımlılığı milli güvenlik sorununa dönüşebilir
- Hükümet yabancı fon gerekçesiyle medyaya baskıyı artıracak
- Çatlaklar medya operasyonuyla kapatılabilir mi?
- Erdoğan “Eylem Planıyla” mı kadına şiddeti önleyecek?
- Erdoğan bir hatanın daha eşiğinde neden helallik istiyor?
- Türkiye ayrıcalık ve çifte standartlar ülkesine dönüştü
- CHP’nin 128 milyar sırrı: başlarına taş düşmedi ama
- CHP’nin 13 maddesi
- 23 Nisan’a giden yolda Mustafa Kemal ve Payitaht
- Erdoğan belediyelere asıl neden taktı, biliyor musunuz?
- Durun, siz kardeşsiniz!
- AK Parti’nin arka bahçesi vakıflara yıllarca İstanbul belediyesi bakmış