Okullara imamlar, TSK'ya hac... Türkiye nereye?..

Son seçimle tekrar iktidara gelen AKP ve ortakları topluma daha fazla dini telkin, daha yoğun dini eğitim vermek amacıyla her yolu deneyeceğini ilan ediyor. Laik Cumhuriyet'le çelişir mi, çelişmez mi gibi, bir dertleri yok

Okunma Sayısı: 1881    |    Yazı Tarihi: 16.06.2023

Tarihi, yandaş kanallarda yayınlanan diziler üzerinden öğretmeye meraklı bir iktidar var, kendi siyasi görüşüne göre elbette.

Kendi görüşüne göre olduğu için gerçekle bağdaşmayan bilgiler kaynıyor ortalıkta.

Yandaş ekranlarda tarihi diziler aylardır pıtrak gibi yayılıyor.

Milliyetçilik eşliğinde, MHP'ye selam çakmayı unutmadan.

Dincilik eşliğinde, AKP'nin temel felsefesine su taşıyan diziler.

Sadece tarihi değil, sosyal hayatı kapsayan çeşitli dizilerdeki tiplemeler, olaylara bakış, diyaloglar dini düşünceyi şırınga ediyor. Dine dayalı yaşayış biçimini, dini değerleri ön planda tutan diziler.

AKP kendi felsefesine göre, tarihte kimi yüceltiyorsa, tarihi dizilerde de, o kişi parlatılıyor ama doğru, ama yanlış bilgilerle, hiç fark etmiyor.

Ya da sosyal hayatın içinden anlatılan öykülerde dini motif şu ya da bu biçimde yer alıyor.

Toplumun çoğunluğu zaten muhafazakâr ve dindar ama, AKP'ye yetmiyor.

ÇEDES harekâtı

Yetmezliğin sınırları şimdi biraz daha genişliyor, dizilerden okullara ve orduya doğru.

Okullarda...

ÇEDES Harekatı...

Nedir bu?.. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir proje.

Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum projesinin kısaltılmış hâli ÇEDES.

Ne yapıyor, neyi amaçlıyor bu ÇEDES?.. Kendi sitesindeki tanımla:

"Ortaokullar, imam hatip okulları ile imam hatip liselerindeki öğrencilerin Milli Eğitimin on kök değeri üzerine bina edilmiş aklı selim, kalbi selim ve zevki selim bireyler yetiştirebilmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ortaklaşa yürüttüğü projedir".

Tanımdaki dil bir yana, sözü edilen "kök değerler" çağdaş ve makul. Adalet, dostluk, dürüstlük, sabır, yardım severlik, saygı, sevgi, sorumluluk, özdenetim, vatan severlik gibi değerler, onda sorun yok.

Sorun uygulamada.

Okullarıda manevi gelişimi destekleyecek etkinlikler düzenlenirken, onlara Müftülük danışmanı rehberlik ediyor.

Müftülük danışmanı dediği, açıkça imam!..

Aynı sitedeki bilgiye göre:

"Proje kapsamında camiler, huzur evleri, gezi kampları gibi faaliyetler planlanmaktadır".

Uygulama Eskişehir ve İzmir'de başlamış bile!..

Okullarda din dersleri, ahlaki ve toplumsal değerlerin korunmasına, çevre bilincinin geliştirilmesine ilişkin dersler yok mu?.

Var.

O zaman bu ne?..

"Dindar ve kindar nesil yetiştirmenin" adımları.

Suudi kontenjanı

Okullarla birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)...

Suudi Arabistan bizim ordumuza kıyak çekiyor!.. Oradan gelen bir yazıya göre:

"Bu yıl Suudi Arabistan bizim subaylara, astsubaylara ve eşlerine hac kontenjanı ayırıyor".

Milli Savunma Bakanlığı o yazıyı kuvvet komutanlıklarına bildiriyor. Kuvvet komutanlıkları da, duyuruyu kurum içinde paylaşıyor.

Önceliğin şehit ve gazi ailelerine verileceği ekleniyor.

Süreç 2 Haziran'da sona eriyor.

Akla şu sorular geliyor?..

- Suudi Arabistan bu daveti kendi inisiyatifi ile mi yapıyor yoksa, önceden hazırlanmış bir anlaşma filan mı var?..

- Kendi inisiyatifi ya da değil, hac kontenjanları neden TSK'ya veriliyor, örneğin neden Ticaret Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Çevre Bakanlığı'na verilmiyor?..

- Bu çerçevede TSK'dan kaç subay ve astsubay hacca gitmeye hazırlanıyor?..

Eski film

Biz bu filmi yaklaşık otuz beş, kırk yıl önce izledik.

12 Eylül 1980 askeri darbesini yapan cunta yurt dışında yaşayan yurttaşlarımıza yeterli din hizmeti verilmediğini, şeriatçı tarikatların eline düştüklerine inanıyor. Bunu önlemek üzere Avrupa'daki Türklere Diyanet'ten imam göndermek istiyor. Ancak, döviz kıtlığı var.

Askeri cunta çareyi buluyor!..

Suudi Arabistan'la imzalanan gizli bir anlaşmayla imam maaşlarının Suudi Arabistan - Amerika güdümündeki şeriatçı örgütü Rabıta-tül Alem-ül İslam, kısaca RABITA, Dünya İslam Birliği tarafından karşılıksız ödenmesi sağlanıyor.

Kepazelik 1987'de Cumhuriyet'te Uğur Mumcu tarafından ortaya çıkartılıyor. İktidarda Turgut Özal var, kıyamet kopuyor.

Emperyalizmin uzantısı, şeriatçı bir örgütün yurt dışındaki Türk imamlarının aylıklarını ödemesi ne demek?..

Olay patlayınca, uygulamaya son veriliyor.

İşin içinde o zaman yine Suudi Arabistan var ancak, Türkiye'yi o yıllarda yönetenlerin de rezalette imzaları var.

Dert çok büyük

Bugüne dönersek...

Tarihi dizilerden sosyal hayatı kapsayan dizilere...

Okullara imamlar...

Orduya hac kontenjanı...

Amaç çok açık:

Son seçimle tekrar iktidara gelen AKP ve ortakları topluma daha fazla dini telkin, daha yoğun dini eğitim vermek amacıyla her yolu deneyeceğini ilan ediyor.

Laik Cumhuriyet'le çelişir mi, çelişmez mi gibi, bir dertleri yok.

Oysa, dert büyük, hem de çok büyük.

Türkiye nereye gidiyor?..

Öyle temel ve hayati bir soru ki...

Muhalefetin kendi iç çalkantılarının çok ötesinde, hepimizin canını yakabilecek bir soru.

"Muhalif" olanak tanınan medya muhalefetteki karmaşadan başını kaldırıp, biraz da bunlara baksa, iyi olacak!..


YALÇIN DOĞAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları