Yıl 2023, baskı ve zamlar birlikte... Ama, yıl 1937?..

Seçimden önce, halka şirin görünmek üzere, benzin ve motorinde indirim, elektrikte indirim, bir aylık doğalgaz bedava, pazar denetimleri filan, seçim bitiyor, o şirinliklerin hepsi geride kalıyor

Okunma Sayısı: 1589    |    Yazı Tarihi: 09.07.2023


Bir koyundan iki post çıkmaz.

Halk arasında yaygın olan bu söz bir de nerede geçiyor, nerede kullanılıyor?..

Ceza Hukuku derslerinde.

Hangi anlamda, neyi anlatmak için?..

Ceza Hukukunun hemen ilk derslerinde hocalar, bir koyundan iki post çıkmaz, diye söze başlarken...

Aynı suçtan iki ceza verilemez, demek istiyor.

Milattan Önce Roma Hukuku'ndan beri bu böyle. Afrika kabileleri dahil, bütün ülkelerde evrensel ceza hukuk kurallarında geçerli bir ilke, aksi bir örnek yok.

Hayıııııır, var!..

Bizde var.

RTÜK rekoru ve TELE 1

Ceza Hukuk ilkelerini altüst edip, bir koyundan iki post çıkartan...

Kendisine göre suç saydığı bir söyleme iki ceza veren bir kurum var bizde:

RTÜK, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu.

Adım adım gidelim.

Ortada suç filan yok. Olmayan suç nedeniyle önce TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ tutuklanıyor.

Ardından sahneye RTÜK çıkıyor.

Hiçbir demokraside görülmeyen, muhalif TV'lere ceza yağdıran, üyelerinin çoğunluğu iktidar yanlısı olan RTÜK basın özgürlüğü üzerinde iktidarın en büyük kırbacı.

RTÜK Merdan Yanardağ'ın tutuklanmasına gerekçe gösterilen program nedeniyle TELE 1'e yedi gün kapatma ve yüzde 5 para cezası kesiyor. Yedi gün!.. Bugüne kadar verilen en yüksek ceza, bir rekor.

Ama, bu rekorla yetinmiyor. Ceza Hukukunun en temel ilkesini çiğneyerek, bir koyundan iki post çıkarmak gayretiyle...

Yanardağ'ın yer aldığı programa ayrıca beş gün durdurma ve yüzde 5 para cezası kesiyor.

RTÜK kırdığı bu iki rekorla, basın tarihinin kara sayfalarına bir yenisini ekliyor.

Dünya adalet projesi

Hak, hukuk, adalet, hukukun üstünlüğü...

Dünyada bu değerleri ölçen çeşitli endeksler ve araştırmalar var. Bunlardan biri de, Dünya Adelet Projesi. Ülkelere göre, hukukun üstünlüğünü ölçüyor.

2012'den beri şu ölçüleri alarak, ülkeler itibariyle hukukun üstünlüğünü değerlendiriyor:

Hükümetlerin elindeki yetkiler, temel haklar, düzen ve güvenlik, şeffaflık, yolsuzluk, hukuk mahkemeleri, cezada adalet başlıklarını kullanarak bir endeks oluşturuyor.

Sıralamada 140 ülke var, 140 ülkeyi inceliyor.

Türkiye 140 ülke arasında 116. sırada, hukukun üstünlüğünün olmadığı ülkeler arasında.

Sürpriz değil.

Merdan Yanardağ'ın tutukulanması...

RTÜK'e tanınan yetkiler sonucu, yargı kararı bile olmadan, RTÜK'ün yağdırdığı cezalar hukukun üstünlüğünün bulunmadığına son kanıtlardan biri.

Gelsin zam yağmuru

Sabundan bebek bezine, beyaz eşyadan tuvalet kağıdına, şampuandan diş fırçasına kadar...

Akla gelen temel mallarda KDV yüzde 8'den yüzde 20'ye çıkıyor.

Ne alırsanız alın, yüz liralık alış veriş yaptığınızda, 20 lira KDV ödemek zorundasınız.

Ayrıca araba vergisinden, pasaport, tapu, noter, v.s. gibi pek çok hizmette vergi artışı var.

Seçimden önce, halka şirin görünmek üzere, benzin ve motorinde indirim, elektrikte indirim, bir aylık doğalgaz bedava, pazar denetimleri filan, seçim bitiyor, o şirinliklerin hepsi geride kalıyor.

Zam ve KDV artışlarıyla gelen ağır fatura, pahalılığın azgınlaşacağının habercisi.

85 milyon insanı etkileyecek, ezici çoğunluğa hayatı dar edecek.

Hep böyle oldu

Zamlar ve vergi artışları...

Bunun yanı sıra, baskılar... Adaletin erişilmez kılınması...

İkisi at başı gidiyor.

İçinde yaşadığımız otoriter rejimin ruhu bu.

İster askeri otoriter rejimlerde, ister sivil otoriter rejimlerde, farkı yok.

Bizim siyasi ve ekonomik tarihimiz bu örneklerle dolu.

TL dolar karşısında değer kaybediyor, zamlar ve vergiler durmak bilmiyor, basın ve ifade özgürlüğü rafa kalkıyor.

Baskılar ve zamlar ve ek vergiler, bugün yine karşımızda.

Ne bütçe kalmış, ne akla yakın bir ekonomi politikası.

Oysa yıl 1937

Çiçeği burnunda bir Cumhuriyet...

20. yüzyılın başında, savaş alanlarında en uzun süre kalmış, ardından Kurtuluş Savaşı ile birlikte yeni bir devlet kurmuş Türkiye Cumhuriyeti.

Yıl 1937, Türkiye Cumhuriyeti onca yokluk içinde belini yavaş yavaş doğrultuyor.

Mart 1937 tarihli Ulus Gazetesinin manşeti:

"Bu sene bütçede 17 milyon liralık fazlalık var. Ne bir vergi arttırılacak, ne de yeni vergi konacak."

Bu haber, ikide bir Cumhuriyet'e çatan, bu ülkeyi kuranları görmezden gelmeye çabalayanlara armağan olsun!..

Hele de, vergi ve zam şampiyonluğu yaptıkları bir günde!..



YALÇIN DOĞAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları