“Bıçak sırtında”... Ama sandıklar...
Okunma Sayısı: 9743 |
Yazı Tarihi: 27.03.2019

”Beka” tencereyi kaynatmıyor!..
Toprağı bol olsun, Süleyman Demirel’in onca siyasal deneyden sonra söylediği bir söz var:
“Seçimde sen asıl tencereye bak!.. Görevde kaldığı sürece, bir iktidar ne yapmış olursa olsun, iktidarı tencere götürür!..”
Demirel’in halk ağzındaki söylemiyle “tencere”, ekonomi dilinde “geçinebilmek” anlamına geliyor. Yani, karnını doyurabilmek, aç kalmamak, elde ettiği gelirle geçinebilmek...
İşte, “tencere” günümüzde geniş kitleler için çok sorunlu.
Neden?..
Gıda fiyatlarındaki artış yüzde otuza dayanmış bulunuyor.
Buna karşılık, elde edilen ücretlerdeki artışlar gıdadaki fiyat artışlarının çok gerisinde.
Dolayısıyla:
“Tencere pek kaynamıyor”.
Tencere kaynamayınca, iktidar kim olursa olsun, iktidar kaynamaya başlıyor, ayağı kayıyor.
On yedi yıllık AKP iktidarının günümüzdeki en çarpıcı gerçeği bu.
Bu nedenle iktidar sahipleri seçim meydanlarında “tencereye” pek değinmiyor, çünkü orası en zayıf halka.
“Tanzim satışlarıyla” idare etmeye çalışıyor, ama nafile!..
Dipten gelen dalga
Yirminci yüzyılın en büyük yazarlarından biri de Ukrayna doğumlu, Rus İlya Ehrenburg.
Dünya edebiyatına armağan ettiği muhteşem üçlü romanın, “Fırtına” ve “Paris Düşerken” den sonraki üçüncü romanı “Dipten Gelen Dalga” başlığını taşıyor.
Yirminci yüzyılın en hareketli dönemini, İkinci Dünya Savaşını çeşitli cephelerde anlatan ilk iki romandan sonra, “soğuk savaşın” ayak seslerini yansıttığı “Dipten Gelen Dalga”, bir roman başlığını aşıyor, Ehrenburg’un siyasal tarihe armağanı, bir deyim olarak kalıyor.
“Dipten gelen dalga” bu romandan sonra yıllardır her ülkede, çok yönlü alanlarda kullanılıyor.
Günümüzde bizde böyle bir durum var.
Orta Anadolu ve Karadeniz Bölgesi hariç, hangi bölgeden, kiminle konuşursam, yanıt pek değişmiyor:
“Dipten gelen bir dalga var...”
Yani, siyasal dengeleri değiştirecek bir dalga.
Bu dalga AKP’yi sarsıyor
“Kaynamayan tencere dip dalgayı harekete geçiriyor.”
Geçim derdi, on yıl sonra ilk kez AKP iktidarını sarsıyor.
İktidar sahiplerinin dilinden düşürmediği ve bu seçimde ana tema olarak öne sürdükleri “beka” sorunu kimsenin umurunda değil.
Neden?..
1-Kimse böyle bir sorun olduğuna inanmıyor ki, zaten yok,
2-”Beka” tencereyi kaynatmıyor!..
Dış politikadaki yalnızlık, komşuları dahil, dünyanın en uzak bölgesindeki ülkelerle bile kavgalı hale gelmek, hukuk devletinden sapma, yargı bağımsızlığının sona ermesi, keyfi tutuklamalar, hapisanelerde yargı karşısına bile çıkmadan yatan insanlar, temel hak ve özgürlüklerde olağanüstü gerileme, medyayı ele geçirme, kısaca “otokratik yönetim biçimi” bir yana...
Bu temel verilere rağmen, acı ama gerçek, bunlar bir yana...
“Tencere” bir yana...
“Tencerenin” yarattığı “dipten gelen dalga” var.
AKP’de kaygı
İktidar sahipleri bu gerçeğin farkında.
O nedenle garip garip suçlamalar, tehditler, “seçilse bile iş yapamaz” gibi korkutmaların haddi hesabı yok.
Meydanlarda ve TV’lerde bu demokrasi dışı tehditlerin ardı arkası kesilmezken, kendi aralarındaki kapalı toplantılarda bir itiraf var:
“Seçim bıçak sırtında... Özellikle İstanbul ve Ankara’da...”
“Dipten gelen dalganın” iktidar katındaki yansıması...
On yedi yıl sonra galiba ilk kez AKP bu ölçüde telaşlı...
Vazgeçilmez koşul
Bir dakika, bir dakika...
“Hah tamam, AKP Ankara ve İstanbul başta, halen kendisinde bulunan başka belediyeleri de kaybediyor” demiyorum!..
Bir dakika... O kadar kolay değil bu iş günümüzde...
Bunun çok temel, hayati, asla vazgeçilmez bir koşulu var:
Sandıklara sonuna kadar sahip çıkmak...
“Sonuna kadar” ne demek?..
Sandıktan çıkan sonucun ıslak imzalı belgesini ilçe ve il seçim kuruluna teslim edinceye kadar peşini bırakmamak, demek!..
O belgenin fotoğrafını parti merkezlerine göndermek, demek!..
Yani, “oyları saydık, sonucu gösteren belgeyi imzaladık, işimiz bitti” demek yok. Islak imzalı belgeyi adım adım takip etmek şart.
Yoksa, elektrikler aniden kesilebiliyor, trafoya kedi kaçabiliyor, gerçek oylar bir köşeye atılıyor, yerini başka oy çuvalları alıyor.
YALÇIN DOĞAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Sivil toplumu kuşatmak: TTB Merkez Konseyi örneği
- "Aferin oğlum, aslanım": En çok değişen iki yasa
- İş Bankası: "O yol bizimdir, o ufuk bizimdir"
- “Ağzını bal yesin” umudundan “yol ayrımı” öfkesine
- "MuazZAM" kontak
- Fiyatlar patladı, silahlar patladı, Şimşek'in genelgesi patladı
- Bir tarih: Ağaçlara sarılıyorlar, insanlara sarılır gibi
- Yıl 2023, baskı ve zamlar birlikte... Ama, yıl 1937?..
- TÜİK neden geç kaldı?..
- Okullara imamlar, TSK'ya hac... Türkiye nereye?..
- Uçurumun yamacında ağaçta sallanan araba
- Sandıkta Stalin etkisini kırmak
- Battık mı?.. Evet, battık!..
- Obama bizim köye uğramıyor ve de Aksakal isimli yurttaş
- "Prensip" filan palavra: Tek hedef tek bir oy daha
- AKP'de halktan kopuşun somut hâli: Yeni sınıf
- "Zehirli piyon": Tarihten ders almadan kendini mat etmek
- Kızılay Holding'de 306 bin TL?.. Bu seyirci muhteşem
- Copernicus hasar haritaları: 1999 öncesi mi, sonrası mı?..
- 7.7'nin özeti: Zeugma, Göbekli Tepe, ve
- 15 Mayıs 2023: Bizim ve devlet görevlileri için tarihi gün
- Bu ülkede artık her şey normal!..
- AKP dün iktidardan düştü
- Yeni Anayasa AKP'yi korkuttu: Uzlaşma çağrısı
- Bir yılın özeti: Sefalet endeksi hücrelere kadar işlemiş!..
- "En ağır" yasanın bekçileri
- Bu ruh haliyle Erdoğan artık "Ben yokum" demeli!..
- Yüzüncü yıl: Mustafa Kemal'in 30 Ağustos'ları
- Çadır tiyatrosundan kooperatifçilik komedisine: Çiftçiye kazık
- 14 Mayıs 2023: “Izdırap tünelinde” son
- Kılıçdaroğlu söylüyor, Erdoğan yapıyor!..
- "İnşaat" çökmüş, hâlâ aynı masal
- Hâlâ yüzde 26 - 29 ise: O "tantanaya" farklı bakış ve de "Z"
- 1808... 28 Şubat 2022... Ülkemde çiçekler açacak: Birleşin!..
- Muhteşem “ekonomik” program: Altın avı, enflasyon timi!..
- Erdoğan'ın enflasyonla tangosu: Örnek Hooverville
- Dubai'de sergisi açıldı: Asıl manipülasyon hangisi?..
- Yarım yüzyıl geriye: Enflasyon ve ek borç yükü
- Beş yıldır süren kriz ve çağrının sonucu: Güvensizlik, OHAL saçmalığ
- Yüzde 62’lik kayıp: İktidar artık hayal
- “Dağın Kralı”
- Roma’da avunmak ya Konya’da, Almanya’da, doğalgaz faciasında?.
- "Çöküş" böyle bir şey
- Sen Ali Erbaş, Atatürk olmasaydı, sen o koltukta oturur muydun?
- “Türkiye uçuyor” safsatasından son veriler
- Yap bakanlık, boz bakanlık
- "Yeni Türkiye": Türkü korkusu, madenci korkusu
- Kanal İstanbul: Yüzyılın ihaneti
- AKP'nin en büyük tahribatı: Çevre
- "Tek Adam"ın yükü hepimize ağırlaşıyor
- “Helallik” vermiyorum!..
- Uygulama copla, biber gazıyla, tekmeyle başladı
- Ekmek öfkesi, su öfkesi... Hiçbir şeye benzemez
- 854, 132 bin 673, yüzde 30, çöplük, son sahneler: "Yatay fotoğrafçı"
- Halktan hızlı kopuş: "Yeni sınıf"
- "Plan" ve "eylem"... Tutacak yeri yok!...
- Siirt'te genç, Bursa'da kadın, Bartın ve Zonguldak'ta elektrik, "değişim başlıyor"
- Yüz yıl önce, yüz yıl sonra
- 12 günde AKP'nin 18 yıllık fotoğrafı
- İçimiz dışımız Katar!.
- Sadece "Cumhuriyet’i" değil, bütün ülkeyi ilgilendiriyor
- Sen kendi getirdiğin yasalara uymuyorsun!..
- "Kardeşimize" başkanlık verildi... Dolar ülkeyi çarptı
- Son sayılarla Türkiye’de demokrasi!..
- Tarih benzerini bir daha yazmaz
- AKP’nin 31'inci müjdesi... 2023 seçimine gaz verelim!..
- Rahip Bronson, Deniz Yücel, Osman Kavala... Kimseyi aldatamazsınız!..
- Şimdi de dönem "haciz cesareti" dönemi
- TV karartmalar: "Ben yönetemiyorum" itirafı
- Kendi yönetim kurulundan Feyzioğlu’na muhtıra, ülkeye duyuru
- "Alan eller" AKP’yi affetmeyecek
- "Bu gidiş iyi değil"
- "Normalleşme" adına ürküten adımlar
- Şimdi asıl soru: O videoyu kim çekti, kim sızdırdı?
- "Dolar dolmaz" diye alay ederken..
- 210’da sıfır: Göz yaşartan uzlaşma!..
- Sadece "fedakarlık" kısmı mı; yoksa, geri ödenecek mi?..
- Koronavirüs derken yangından mal kaçırmak
- Paçalardan akan kendini bilmezlik, sorumsuzluk, hadsizlik
- Basın özgürlüğüne hücuuuuum!
- "Ayı ile dans, ayı yorulduğunda sona erer"
- Domatesten üşümeye, kıyı şeridinden güvenliğe... Halk...
- "Siyasi ayak" heyecanına küçük bir katkı
- Yine iyi, seksen milyon çıldırmıyor
- Sabır taşıran skandalın yol açtığı boykot AB’ye gidiyor
- 'Yap - Boz' Sistemi
- Ne Libya’sı, Papua Yeni Gine’ye bile karışır!
- Yö... Yö... Yönetiliyoruz... Fıkra Gibi
- "Yasa dışı varlığını nasıl korursun?"
- Zınk diye durun: “Dost Hilal”
- Batı’dan AYM’ye esen rüzgârlar bulutlu
- “Has - bağçede ayş u tarab”
- Yüzyılın isyanı, en demokratik biçimde
- Tek Cümleyle Başkan Seçilmek
- Önce “yalan” şimdi "iftira”: Boşa kürek çekmek
- De... Mok... Ra... Si... De... “Rashomon” Etkisi
- Son kahraman: Ye... Se... Ka...
- Asıl anket bu: Yüzde 50.86
- Telaşın somut hali: İbretlik canlı yayın
- Örnek bir “başdanışman”