Çok partili tek adam rejimi!

Okunma Sayısı: 2940    |    Yazı Tarihi: 21.11.2023

İktidarın, medyadaki yüzde 3-5’lik “gerçekleri söyleme” payını bile çok görüp cezalar yağdırırken hedefinin şu olduğunu sürekli vurguluyoruz:

Çok kanallı tek seslilik!

Aslında hedefin daha büyüğü siyasette. Şahsım rejiminin döne döne getirmeye çalıştığı sistem şu:

Çok partili tek adam rejimi!

Toplumun her kesiminin kendisine yakın bulacağı partiler olsun. Onlara AKP’nin tartışmasız birinciliğini engellemeyecek şekilde oy da verilsin. Ancak ülkeyi sadece şahsım ve ekibi yönetsin!

İlk bakışta, “Bu kadarı da olmaz” diye yaklaşılabilir ama bunun pek çok otoriter rejimde örneği var. Çok uzaklara gitmeyelim; Suriye’de Esad’ın devlet başkanlığındaki Ulusal Cephe’nin içinde 10’a yakın parti var. Bu cephenin dışında da partiler var. İstediğin faaliyeti yürüt, tek şartla:

Esad yönetimine muhalefet etme!

***

Erdoğan’ın Almanya dönüşü cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 50 artı 1 şartının kaldırılmasını istemesinin tek nedeni var:

İktidardan gitmemenin yöntemi neyse, onu uygulamak!

Düne kadar yüzde 50 artı 1’in nimetlerini saya saya bitiremiyorlardı:

-Seçilen kişi toplumun en geniş kesiminden destek alacak.

-İstikrarı güçlendirecek.

-Devlet katında bütün işlerin hızlı ilerlemesini sağlayacak! Daha neler neler. Buna karşı çıkanlara da etmedik laf bırakmıyorlardı:

-Bunların halka güveni yok.

-Darbe ve vesayet rejiminin bitmesinden korkuyorlar. Şimdi bütün bunlar gitti, şunlar geldi:

-Yüzde 50 artı 1 zorunluluğu yanlış yollara sevk ediyor...

-Bu mecburiyet işi uzatıyor.

O zaman ne yapmalı? 50 artı 1’i değiştirmeli. Bir süredir perde gerisinde iki olasılığın pişirildiği söyleniyor:

1- Yüzde 40 artı 1 olsun.

2- En çok oyu alan kazansın. Bu iki olasılıktan hangisi öne çıkarsa bu kez yeni bir iki olasılık gündemde:

1- Bu değişikliğin yanına muhalefet dahil toplumun hiçbir kesiminin hayır diyemeyeceği birkaç madde daha ekleyip “mini paket” mi yapalım?

2- Ötekileri karıştırmayıp sadece bu maddeyi mi gündeme getirelim?

Birinci olasılık daha baskın görünüyor.

Elbette söylemeye gerek yok, değişiklik nasıl olursa olsun, Erdoğan’ın yeniden aday olmasının yolunu açacak bir madde bulunsun ya da buna izin verecek bir yoruma açık olsun!

***

Anayasayı, Kamu İhale Yasası’na çevirdiler. Delinmedik yerini bırakmadılar. En güzeli de bütün bunları sanki kendileri değil de başka iktidar yapmış, onun hatalarını düzeltiyormuş havasına girmeleri!

Yüzde 50 artı 1’i öve öve bitiremiyorlardı, şimdi de döve döve yollayamıyorlar.

Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin neredeyse üçte biri bir önceki kararnamenin “düzeltilmesine” ilişkin!

Bu anlayışın bir de anayasa yaptığını düşünün!

AKP’nin 130, MHP’nin de 100 maddelik portatif anayasa taslağı rafta bekliyor. Tartışmanın biraz daha derinleşmesini, zamana yayılmasını isterlerse onu da gündeme getirebilirler.

Yasa-anayasa maddeleri bunlar için kendi iktidarlarının karışımlarını ayakta tutacak “etken madde”! Ne zaman hangisi gerekiyorsa, gerekli dozda koyup karıştırıyorlar.

Bizce en etkili madde şu olur:

- Bugüne kadar en az iki kez cumhurbaşkanlığı yapmış olanlar yeni seçimde aday olabilir! Bu koşula uymayanlar aday olamaz!

Aklımızla alay etmeyin... Anayasayı alayyasa haline getirdiniz!


MUSTAFA BALBAY İsimli Yazarın Diğer Yazıları