Önce “yalan” şimdi "iftira”: Boşa kürek çekmek
Okunma Sayısı: 13537 |
Yazı Tarihi: 31.05.2019
Provokatif sorular, yalanlar, iftiralar, İmamoğlu’nu yıpratmaya yönelik “bindirilmiş kıtalar” hiç bir işe yaramıyor
“Mecburdum, sesimi duyurmak için ‘çaldılar’ dedim”.
Altı kelimelik bir cümlede “üç itiraf” yatıyor, üç itirafın sonucunda ortaya “bir yalan” çıkıyor.
Bu cümle 65 yaşında, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık, yıllarca Bakanlık yapmış, bir ara İzmir’den Büyükşehir Belediye Başkanı olmuş ve kaybetmiş, 31 Mart’ta bu sefer İstanbul’da kaybetmiş, 6 Mayıs YSK Darbesiyle yeniden arz-ı endam etmiş Binali Yıldırım’a ait, onun itirafları.
Binali Bey iki gün önce FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın programına çıkıyor. Önce şu zorunlu tespiti aktarmak gerek:
“FOX TV şu anda tüm kanallar içinde en gerçekçi yayını yapan bir kaç kanaldan biri, AKP’lilerin hiç hoşlanmadığı bir kanal, çünkü doğruları yayınlıyor. Her türlü soru ve bu arada hiç hoşlanmayacakları sorularla karşılaşmak korkusuyla AKP’liler çok büyük çoğunlukla FOX TV’ye çıkmıyor”.
Peki, nasıl oluyor da, Binali Bey FOX TV’ye çıkıyor?..
Paçası çok sıkıştığı için.
Ne olursa olsun, en çok izlenen bir kanalda boy göstermek için!..
**********
Vay vay vay
Çıkıyor ama, derler ya, “Allah söyletiyor” diye...
Binali Bey bir soru üzerine “mecburdum, sesimi duyurmak için, çaldılar, dedim” diyor.
Bu altı kelimelik cümleye bakıldığında:
1-“Mecburdum” derken, ya kendisi ya abisi ya da onu yönlendiren iletişim ekibi ya da hep birlikte onun Ekrem İmamoğlu karşısında düştüğü yenilgiyi üzerinden atamıyor, zorlandığını “itiraf” ediyor.
2-“Sesimi duyurmak için” derken, müthiş bir gerçeği açıklamış oluyor. Medyanın yüzde 90’ı onların elinde, yine de “sesimi duyurmak için” diyor. Demek, medyanın yüzde 90’ı halkın büyük kesiminin artık umurunda değil. Yüzde 90’a rağmen, kimsenin onun sesini duymadığını “itiraf” ediyor. Kimsenin takmadığı bir aday olduğunu bizzat kendisi ilan ediyor.
3-“Çaldılar dedim” sözü bu cümledeki üçüncü “itiraf”. Demek ki, oy çalan filan yok.
Dolayısıyla:
Üç itiraf içeren cümle bir yalanı açığa çıkarıyor, demek ki, “oy çalma” tam bir yalan propagandası.
Bu “itirafına” rağmen, Binali Bey her fırsatta “oy çaldılar” demeye hala devam ediyor.
İftira balonu patladı
AKP cenahında “yalan makinesi” çalışırken, aynı cenah şimdi yeni bir propagandaya başvuruyor.
Sözüm ona, “Ekrem İmamoğlu’nu yıpratmak” amacıyla, “oy çaldılar” yalanı şimdi “farklı iftiralara” dönüşüyor. Örneğin, “Ekrem İmamoğlu bir çocuğu tokatladı” diyebiliyorlar. Hatta, bu palavraya İçişleri Bakanı bile katılıyor.
Olayın özü şu:
İmamoğlu esnafla sohbet ederken, belli ki, bir AKP militanı, belki de görevlendirilmiş, İmamoğlu’na nezaket dışı sataşıyor, İmamoğlu da o kişinin yanağını okşayarak, ona gerçeği anlatmaya çalışıyor.
“Yanak okşama” AKP medyasında ve hatta İçişleri Bakanında bile, “çocuk tokatladı” kampanyasına dönüşüyor.
O sahneler, diyaloglar ve görüntüler eşliğinde, hiç bir kesinti ve montaj olmadan orijinal haliyle sosyal medyada yayınlanıyor, iftira balonu patlıyor.
AKP’lilerin isyanı
Gerek TV’lerde, gerek bazı köşelerde, gerek sosyal medyada eski AKP milletvekilleri ile tescilli AKP yazarları ve yandaşları günlerdir aynı uyarıda bulunuyor, hatta isyan ediyor:
-“Zulüm ve iftira ile bir yere varılmaz”.
-“Gereksiz saldırılarla İmamoğlu’na mağduriyet algısına hizmet ediyorsunuz”.
Ancak, AKP’de “kaybetme telaşı” öyle tavan yapmış bulunuyor ki, “amaca ulaşmak uğruna her türlü aracı mübah kılan”, Makyavel solda sıfır kalır!..
Provokatif sorular, yalanlar, iftiralar, İmamoğlu’nu yıpratmaya yönelik “bindirilmiş kıtalar” hiç bir işe yaramıyor.
“Her şey güzel olacak”’ günlerine yelken açılmış bir kez...
YALÇIN DOĞAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Erdoğan uğruna: Bahçeli 55 yıllık birikimi sildi attı
- Osman, yarın yedi yıl bitiyor!..
- Bir cinayette bile saplantı: “Kemalist rejim”
- “Kırmızı Pazartesi”yi AİHM bozdu: Can Atalay sorusuyla
- Bu Başkan'a nazar değmesin!..
- Erdoğan'ın ikinci yenilgisi: Kelebeğin ömrü
- Erdoğan’ın “saray keyfi” kaçtı
- İhbar ediyorum: Maliye’yi Maliye’ye ihbar ediyorum!..
- Göz boyama genelgesi: Asıl harcamalara dokunmam!..
- Taksim yasağı 1 Mayıs yasağı değil!..
- Filmin sonu: Istakoz!..
- Şans, kader, kısmet, yüzde 58.46 = AKP'nin 31 Mart sancısı
- Sivil toplumu kuşatmak: TTB Merkez Konseyi örneği
- "Aferin oğlum, aslanım": En çok değişen iki yasa
- İş Bankası: "O yol bizimdir, o ufuk bizimdir"
- “Ağzını bal yesin” umudundan “yol ayrımı” öfkesine
- "MuazZAM" kontak
- Fiyatlar patladı, silahlar patladı, Şimşek'in genelgesi patladı
- Bir tarih: Ağaçlara sarılıyorlar, insanlara sarılır gibi
- Yıl 2023, baskı ve zamlar birlikte... Ama, yıl 1937?..
- TÜİK neden geç kaldı?..
- Okullara imamlar, TSK'ya hac... Türkiye nereye?..
- Uçurumun yamacında ağaçta sallanan araba
- Sandıkta Stalin etkisini kırmak
- Battık mı?.. Evet, battık!..
- Obama bizim köye uğramıyor ve de Aksakal isimli yurttaş
- "Prensip" filan palavra: Tek hedef tek bir oy daha
- AKP'de halktan kopuşun somut hâli: Yeni sınıf
- "Zehirli piyon": Tarihten ders almadan kendini mat etmek
- Kızılay Holding'de 306 bin TL?.. Bu seyirci muhteşem
- Copernicus hasar haritaları: 1999 öncesi mi, sonrası mı?..
- 7.7'nin özeti: Zeugma, Göbekli Tepe, ve
- 15 Mayıs 2023: Bizim ve devlet görevlileri için tarihi gün
- Bu ülkede artık her şey normal!..
- AKP dün iktidardan düştü
- Yeni Anayasa AKP'yi korkuttu: Uzlaşma çağrısı
- Bir yılın özeti: Sefalet endeksi hücrelere kadar işlemiş!..
- "En ağır" yasanın bekçileri
- Bu ruh haliyle Erdoğan artık "Ben yokum" demeli!..
- Yüzüncü yıl: Mustafa Kemal'in 30 Ağustos'ları
- Çadır tiyatrosundan kooperatifçilik komedisine: Çiftçiye kazık
- 14 Mayıs 2023: “Izdırap tünelinde” son
- Kılıçdaroğlu söylüyor, Erdoğan yapıyor!..
- "İnşaat" çökmüş, hâlâ aynı masal
- Hâlâ yüzde 26 - 29 ise: O "tantanaya" farklı bakış ve de "Z"
- 1808... 28 Şubat 2022... Ülkemde çiçekler açacak: Birleşin!..
- Muhteşem “ekonomik” program: Altın avı, enflasyon timi!..
- Erdoğan'ın enflasyonla tangosu: Örnek Hooverville
- Dubai'de sergisi açıldı: Asıl manipülasyon hangisi?..
- Yarım yüzyıl geriye: Enflasyon ve ek borç yükü
- Beş yıldır süren kriz ve çağrının sonucu: Güvensizlik, OHAL saçmalığ
- Yüzde 62’lik kayıp: İktidar artık hayal
- “Dağın Kralı”
- Roma’da avunmak ya Konya’da, Almanya’da, doğalgaz faciasında?.
- "Çöküş" böyle bir şey
- Sen Ali Erbaş, Atatürk olmasaydı, sen o koltukta oturur muydun?
- “Türkiye uçuyor” safsatasından son veriler
- Yap bakanlık, boz bakanlık
- "Yeni Türkiye": Türkü korkusu, madenci korkusu
- Kanal İstanbul: Yüzyılın ihaneti
- AKP'nin en büyük tahribatı: Çevre
- "Tek Adam"ın yükü hepimize ağırlaşıyor
- “Helallik” vermiyorum!..
- Uygulama copla, biber gazıyla, tekmeyle başladı
- Ekmek öfkesi, su öfkesi... Hiçbir şeye benzemez
- 854, 132 bin 673, yüzde 30, çöplük, son sahneler: "Yatay fotoğrafçı"
- Halktan hızlı kopuş: "Yeni sınıf"
- "Plan" ve "eylem"... Tutacak yeri yok!...
- Siirt'te genç, Bursa'da kadın, Bartın ve Zonguldak'ta elektrik, "değişim başlıyor"
- Yüz yıl önce, yüz yıl sonra
- 12 günde AKP'nin 18 yıllık fotoğrafı
- İçimiz dışımız Katar!.
- Sadece "Cumhuriyet’i" değil, bütün ülkeyi ilgilendiriyor
- Sen kendi getirdiğin yasalara uymuyorsun!..
- "Kardeşimize" başkanlık verildi... Dolar ülkeyi çarptı
- Son sayılarla Türkiye’de demokrasi!..
- Tarih benzerini bir daha yazmaz
- AKP’nin 31'inci müjdesi... 2023 seçimine gaz verelim!..
- Rahip Bronson, Deniz Yücel, Osman Kavala... Kimseyi aldatamazsınız!..
- Şimdi de dönem "haciz cesareti" dönemi
- TV karartmalar: "Ben yönetemiyorum" itirafı
- Kendi yönetim kurulundan Feyzioğlu’na muhtıra, ülkeye duyuru
- "Alan eller" AKP’yi affetmeyecek
- "Bu gidiş iyi değil"
- "Normalleşme" adına ürküten adımlar
- Şimdi asıl soru: O videoyu kim çekti, kim sızdırdı?
- "Dolar dolmaz" diye alay ederken..
- 210’da sıfır: Göz yaşartan uzlaşma!..
- Sadece "fedakarlık" kısmı mı; yoksa, geri ödenecek mi?..
- Koronavirüs derken yangından mal kaçırmak
- Paçalardan akan kendini bilmezlik, sorumsuzluk, hadsizlik
- Basın özgürlüğüne hücuuuuum!
- "Ayı ile dans, ayı yorulduğunda sona erer"
- Domatesten üşümeye, kıyı şeridinden güvenliğe... Halk...
- "Siyasi ayak" heyecanına küçük bir katkı
- Yine iyi, seksen milyon çıldırmıyor
- Sabır taşıran skandalın yol açtığı boykot AB’ye gidiyor
- 'Yap - Boz' Sistemi
- Ne Libya’sı, Papua Yeni Gine’ye bile karışır!
- Yö... Yö... Yönetiliyoruz... Fıkra Gibi