Pabuç pahalı mı geldi? Erdoğan sayesinde

Okunma Sayısı: 1925    |    Yazı Tarihi: 08.04.2023


Önce İYİ Parti, ardından CHP il binası önünde kurşunlar patladı. İkisi de otoban kenarında. Birinde bekçi diğerinde bir otomobil sürücüsü silahını çekip dan dan dan...

Otoban fetişizmine ilk kez tanık oluyoruz. Gören silahına davranıyor.

Bekçi, sözüm ona hırsız kovalıyormuş. Hırsız aslında silahını ateşlemesinden bir saat önce inşaata girmişmiş. O da ruhsatlı silahı evde olduğundan hırsıza “Kardeş sen accık bekle silahımı alıp geleyim” demiş, hırsız da onu kuzu kuzu beklemiş herhalde. Bekçi silahını alıp geldikten sonra başlamış ateş etmeye. Hırsıza isabet ettirememiş ama otobanın karşısındaki İYİ Parti’nin kot farkından dolayı yolun altında kalan giriş katını vurmayı becermiş.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Meclis kürsüsünde esip gürleyince hele de boş kovanları yere fırlatınca AKP sözcüsü Çelik’ten gelen tepki: “Bu üslup bir genel başkana yakışmıyor. Devletimizin başkanına yönelttiği sözler hiç yakışmıyor” oldu.

Ömer Çelik’in “Darağacı, seccade” laflarını da sıkıştırdığı bulamaç hale getirdiği açıklamasını dinleyince bizi aldı bir gülmek. Yahu kendi genel başkanı hem de kendisinin deyimiyle devleti temsil eden cumhurbaşkanının “Benim adım Tayyip. Soyadım Erdoğan. Beni kendinle uğraştırma” sözlerini o makama yakıştırıyor demek ki...

İYİ Parti’ye saldırı olayının tartışması sürerken bu kez de CHP il binası önünde kurşun sesleri.

Bir haftada iki olayı tesadüf olarak mı yorulmayalım yoksa “kedidir kedi” deyip geçelim mi?

AKP yöneticileri ve yandaş kalemler bu iki olayı kapatmak ya da hafifletmek için çabalayıp duruyor.

Kuşkusuz provokasyon da olabilir. Ama Erdoğan’ın tehditkâr sözlerinin bu tür provokasyonlara çanak tuttuğu da unutulmamalı.

DİMYAT’TAKİ PİRİNÇ PAHALI

Siz bakmayın AKP’ye yakın anket şirketlerinin “Cumhurbaşkanı önce, Cumhur İttifakı Meclis’te çoğunluğu alıyor” dediklerine. Öyle olsa burnundan kıl aldırmayan Reis, Fatih Erbakan’ın ayağına gider miydi hiç?

İki kez görüştükleri halde teklifini reddeden Mehmet Şimşek’i ikna etmek için hâlâ elçi üstüne elçi yollamak onun tıynetine uygun bir davranış mı?

Eski günlerinde olsa “O kim ki ya, kendini ne sanıyor? Ben olmasam onu kim tanırdı?” der bir kalemde üstünü çizerdi.

Hele hele büyük ortağı MHP’yi küstürme adına HÜDA PAR’la ortak liste çıkarma riski göze alması mümkün değildi.

Demek ki pabuç pahalı.

Pabuç pahalı mı geldi?

Erdoğan sayesinde...

HÜDA PAR ile ortak liste çıkarma hamlesi yapan Erdoğan, MHP’nin ayrı liste çıkaracağını hesap etmemişti. Meclis’teki çoğunluk için MHP’nin de ortak listeye dahil olacağını hesaplamıştı ama yanıldı. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da oldu. Dimyat’taki pirinç oldukça pahalıya geldi.

İNCE TAHMİNİMCE

Muharrem İnce ile CHP arasındaki görüşmeler olumlu sonuç vermeyince muhalif kamuoyu az da olsa demoralize olmuştu. Görüşmeler sonrasında İnce, kendisine ve partisine yönelik CHP’den bir teklif gelmediğini söyledi. Ancak sonradan ortaya çıktı ki kendisine ve partisine teklifler gitmiş. Bu kez de teklif geldiğini ama çok geç kalındığını açıkladı. Erken ya da geç anlaşmaya niyeti olan bu teklifleri müzakere ederdi.

Bizim aldığımız duyumlara göre Memleket Partisi’ne beş milletvekili teklif edilmiş. İnce ise grup kuracak sayıda vekil istemiş. Bunun verilemeyeceğini kendisi de biliyordur. Yarışa devam etmek istediği için belki de karşılanması mümkün olmayan bir talep de bulundu.

Millet İttifakı artık geçmişi bırakıp bu seçimi ilk turda bitirmek için canını dişine takmalı.

Az kaldı kışın sonu bahar...


MİYASE İLKNUR İsimli Yazarın Diğer Yazıları