Durun, siz kardeşsiniz!
Okunma Sayısı: 8481 |
Yazı Tarihi: 09.12.2019
Artık “Durun, siz kardeşsiniz!” diyecek kimse de kalmadı. Erdoğan’ın AK Parti tabanındaki Davutoğlu ve Babacan etkisini sonunda, ama en riskli olan yolsuzluklar üzerinden kabul etmesi, pek çok dosyayı ortaya dökebilir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 7 Aralık’ta İstanbul’da yaptığı konuşmada, yol arkadaşları Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’a “Halkbank’ı dolandırmaya çalışmaya” varana dek sert sözlerle yüklenmesi ve Davutoğlu’nun “mal varlıklarımızı karşılaştıralım” resti, siyasetin gündemini değiştirdi. Erdoğan sonunda “CHP eriyor, İYİ Parti ile Millet İttifakı dağılıyor” söyleminden, Davutoğlu ve Babacan etkisinin AK Parti tabanındaki çözülmeyi kabul ederek karşı-atak söylemine geçti; üstelik MHP ile Cumhur İttifakına destek çağrısı yaparak. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu mal varlıklarının araştırılması önerisine “siyasetin kirlilikten arınması lazım” diyerek destek verdi. Dahası Erdoğan, “Hani bunlar dürüsttü ya?” diye sorduğu konuşmasında Abdullah Gül ve Mehmet Şimşek’in isimlerini de anarak cepheyi genişletiyordu. Erdoğan bu çıkışı neden yaptı, neden şimdi yaptı, neden bu konuyla yaptı? Davutoğlu ve Babacan’a dürüstlük/yolsuzluk ikilemiyle yüklenmesi doğru bir strateji miydi? Bu sorulara bulacağımız yanıtlar, hem AK Parti, hem de MHP ile yaptığı Cumhur ittifakının geleceği bakımından belirleyici olabilir.
BU ÇIKIŞI NEDEN YAPTI, NEDEN ŞİMDİ? Erdoğan’ın bu çıkışı yapması, Davutoğlu ve Babacan’ın kurmaya hazırlandıkları partilerin, hem AK Parti’nin mevcut tabanından, hem de yerel seçimde kaybettiği görülen ama hedeflediği (Kürt seçmen ve şehirli muhafazakârlar gibi) kitlede taraftar bulduğunu saptadığını gösteriyor. KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır geçen hafta Davutoğlu ve Babacan’ın ilk genel seçimlerde çok değil, yarımşar puan dahi almasının Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilememesine yol açacağı yorumunu yaptı; kaldı ki her iki müstakbel partinin oy güçlerinin bunun üzerinde olacağı şimdiden kamuoyu yoklamalarına yansımaya başladı. Erdoğan bunu görerek önlerini kesmek istiyor. Çıkışın zamanlaması da AK Parti saflarındaki endişenin göstergesi sayılabilir. Babacan daha önce parti kuruluşunu 2019 sonuna dek ilan edeceğini söylemişti; bu da önümüzde birkaç hafta var demektir. Davutoğlu ise gün açıklaması dahi yapmadan ön alıp Babacan’dan önce partisini kurabilir. Erdoğan’ın her iki partiye AK Parti saflarından muhtemel katılımları önlemek için halefi Davutoğlu ve yıllarca ekonomiyi emanet ettiği Babacan’ı şimdi “dolandırıcılık girişimi” gibi ağır bir suçla itham ediyor.
YOLSUZLUKLA YÜKLENMESİ DOĞRU STRATEJİ Mİ? Erdoğan, Davutoğlu ve Babacan’a İstanbul’daki Şehir Üniversitesi üzerinden yüklendi. Halkbank, Davutoğlu’nun kurucusu olduğu Bilim ve Sanat Vakfı’na bağlı üniversitenin mal varlığına borçlarına karşılık olarak el koymuş, üniversiteye kayyum atanacağı da YÖK’ten önce AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik tarafından duyurulmuştu. Erdoğan, bu konuyu açarak, “Bizi yolsuzlukla suçlayacaklar, ama kendileri yolsuzluk yapmış” konusunu gündeme taşıyor. Şehir Üniversitesi konusunu seçmesi de, o dönem kendisi Cumhurbaşkanı olduğu ve TEKEL arsasını üniversiteye kendi tahsis etmiş olduğu halde, arsanın satış işlemlerini kendisinin değil, Özelleştirme Yüksek Kurulu başkanı sıfatıyla dönemin başbakanı Davutoğlu’nun yapmış olması. Yani altında imzası bulunmayan nadir bir örnek bu… Ancak seçilen konunun yolsuzluk olması, kimilerine göre isabetsiz bir tercih ve ters tepebilir. Örneğin yıllarca Erdoğan’ın strateji ekibinde çalışan, başında bulunduğu ANAR araştırma şirketinden de geçenlerde ayrılan İbrahim Uslu, 8 Aralık öğleden sonra Twitter hesabında şunları söyledi: “Yolsuzluk AK Parti’nin yumuşak karnıdır ve kamuoyu kanaatleri açısından durum net biçimde aleyhindedir. Dolayısıyla yolsuzluk konusunda muhalefet ile gireceği bir tartışmadan kazançlı çıkması pek mümkün değildir.” BAHÇELİ VE MHP’DEN MEDET UMMAK Davutoğlu’nun Erdoğan’a cevaben “mal varlıklarını karşılaştıralım, fazlasını fakirlere verelim” türünden “Robin Hood”vari çıkışının da kamuoyunda belli bir yankı bulması muhtemeldir. Erdoğan’ın önünde iki seçenek var. Birincisi, her şeyi göze alıp Davutoğlu ve Babacan aleyhindeki kampanyaya, belki her şeyi göze alıp Gül’ü pasifize etmeye çalışarak devam etmek. İkincisi de Davutoğlu ve Babacan’ın da sadece mali konuları değil, Suriye’den ABD’ye, PKK ile diyalog sürecine dek pek çok konuda yapacağı açıklamaları da göze alıp konuyu burada kapatmak. Gerçi Erdoğan’ın AK Parti’den kopmalar oldukça daha da şahinleşmesi, aynı konuşmada –adeta MHP lideri Devlet Bahçeli’ye Davutoğlu ve Babacan’a karşı mücadelede de yanında görme çağrısı yapması, bu ikinci ihtimali zayıflatıyor. Tabii bu durumun MHP’yi daha da güçlendirip, AK Parti tabanından daha fazla kaymaya yol açması ihtimali de mevcut ama demek ki mevcut durumda Erdoğan’ın önceliği o değil. “DURUN, SİZ KARDEŞSİNİZ” DİYEN DE KALMADI Gerçi bir de üçüncü ihtimal var. O da İslamcı/ muhafazakar çevrede sözü geçen bazı isimlerin taraflara “Durun, siz kardeşsiniz” çağrısı yapması. Gerçi bu çevrelerin Davutoğlu’na da, Babacan’a da “Kopmayın” çağrısı yapıp dinletemediği bilgisi var kuliste. Çünkü bu çevrelerin artık ara bulma değil, diğer tarafları Erdoğan’ın çizgisine ikna etmek olduğu algısı var. Özellikle de 17-25 Aralık 2013 fırtınasının ortasında kendi siyasi doğruları uyarınca “Yapmayın, kardeşsiniz” girişiminde bulunan Fehmi Koru’nun başına gelenlerden sonra. Yani “Durun, siz kardeşsiniz” demeyi göze alabilecek bir aksakallının ortaya çıkması kolay değil. Diyebilecek olanların çoğu artık Cumhurbaşkanlığı istişare Kurulunda; Bülent Arınç sesini yükselttiğinde neler olduğu görüldü. Yani bu tartışma sayesinde üzeri hep kapatılan, nelerin olduğu hep halının altına süpürülen bir döneme dair epey gelişme açığa çıkabilir. Tıpkı yerel seçimlerde kendisi iktidarda olduğu halde negatif kampanya yürütmesinin ters tepmiş olması gibi, Erdoğan’ın Davutoğlu ve Babacan gerçeğini kabul etmeye yolsuzluk söyleminden başlamış olması da ters tepebilir.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu? Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım? İttifak mı? Bir daha asla! Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday? CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı? CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı? Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler” İki gün kaldı. “Nereye gidiyoruz?” sorusu için son fırsat İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan Erdoğan’ı iktidara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; ideoloji ve politika AK Parti kadına şiddet yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab Kılıçdaroğlu, Akşener ve iktidarın kısa süren sevinci Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehdidi Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi gidecek? Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı CHP lideri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi? Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine? Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı Kavala’ya ömür boyu hapis: adaletsizliğin dibi “Erdoğan sığınmacıları vatandaş yapıp oy mu kullandıracak?” CHP Doğu ve Güneydoğudan vekil çıkarabilecek mi? İki Türkiye: Antalya’da diplomasi Diyarbakır’da siyaset 9 başlıkta altı liderin Erdoğan rejimine karşı toplantısı Kılıçdaroğlu Boykotta. Erdoğan Zamları Geri Alır mı? Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı doğrudan ihale yolsuzluğuyla suçladı Havaalanı ve Ankara-İstanbul yolunu İmamoğlu kapatmadı Kılıçdaroğlu: bizi iktidara gençler taşıyacak Muhalif gazeteci diye bir şey olmaz da tetikçi, eyyamcı bol Cumhuriyet, adalet, demokrasi: bitmeyen mücadele Siyaset ve bürokraside değişim rüzgarları Kılıçdaroğlu ve Akşener, Erdoğan’ın oyun planını sarsıyor Almanya’da, Fransa’da yolsuzluk operasyonları bizde sessizlik Cumhuriyeti reklam arası görenler için 30 Ağustos CIA’nın hesap hatası Taliban oldu; ya 28 Şubat’ınki? Bu fotoğrafa iyi bakın: kötülüğün sıfır noktası Sel ve yangınların içinden Neredeydi bu devlet? Promter bağımlılığı milli güvenlik sorununa dönüşebilir Hükümet yabancı fon gerekçesiyle medyaya baskıyı artıracak Çatlaklar medya operasyonuyla kapatılabilir mi? Erdoğan “Eylem Planıyla” mı kadına şiddeti önleyecek? Erdoğan bir hatanın daha eşiğinde neden helallik istiyor? Türkiye ayrıcalık ve çifte standartlar ülkesine dönüştü CHP’nin 128 milyar sırrı: başlarına taş düşmedi ama CHP’nin 13 maddesi 23 Nisan’a giden yolda Mustafa Kemal ve Payitaht Erdoğan belediyelere asıl neden taktı, biliyor musunuz? AK Parti’nin arka bahçesi vakıflara yıllarca İstanbul belediyesi bakmış