'Yap - Boz' Sistemi
Zaten, pratiği olmayan bir sistem. İlaç fiyatlarına da o karışıyor, polisin kıyafetine de, yerin altına da, yerin üstüne de, dış politikaya da, yurt dışında nereye, ne kadar asker gönderileceğine de, Suriye’den gelen mültecilere de, nerede, kimin, hangi yolu, köprüyü yapacağına da, ihalelere de, faizlere de, rektörlere de...
Okunma Sayısı: 9283 |
Yazı Tarihi: 10.01.2020
Elli beş Cumhurbaşkanı kararnamesi yayımlanıyor. Resmi adı "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi", gerçekte ve pratikte "Tek Adam Rejiminde".
Sistem 9 Temmuz 2018’de yürürlüğe giriyor. Değerli hukukçu Prof. Kemal Gözler bir araştırma yapıyor. 9 Temmuz 2018 ile 26 Aralık 2019 arasında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini inceliyor. Bu süre içinde elli beş Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkıyor. Prof. Gözler’in tespitine göre, şimdi sıkı durun:
"Elli beş kararnamede değişiklik yapmak amacıyla otuz bir kararname yayımlanıyor. Otuz bir kararname elli beş kararnameden yirmi dördünü değiştiriyor. Yapmak ve uygulamaktan çok, yanlışları düzeltmek amacıyla çıkartılıyor kararnameler. Gerçekte yirmi dört kararname çıkmış oluyor".
Nasıl yönetiliyoruz ama? Sistem akıllara durgunluk verecek biçimde, şakır şakır nasıl işliyor ama?
Bu arada kim bilir kimler, hangi haksızlıklara uğruyor? Sistem kim bilir nerelerde, nasıl tıkanıyor? Bunların devlete ve ülkeyle maliyeti kim bilir ne oluyor?
Tam anlamıyla, 'yap - boz' sistemi.
Zaten, pratiği olmayan bir sistem. İlaç fiyatlarına da o karışıyor, polisin kıyafetine de, yerin altına da, yerin üstüne de, dış politikaya da, yurt dışında nereye, ne kadar asker gönderileceğine de, Suriye’den gelen mültecilere de, nerede, kimin, hangi yolu, köprüyü yapacağına da, ihalelere de, faizlere de, rektörlere de...
Tam 'rektör' demişken, İstanbul Üniversitesi'nde açlık nedeniyle intihar eden öğrenci Sibel’in kaderini çizen o rektörü, Mahmut Ak’ı da o atıyor.
Madem 'yap - boz' sistemiyle gidiyor işler, o zaman şu Mahmut Ak’ı da görevden alan bir kararname çıkarmasının tam zamanı değil mi? Ya da o adamın istifasını istemek? Yok olmaz, "Mahmut Ak bizden!.."
Suriyelilere kırk milyar dolar
İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel’in açlık nedeniyle intiharı aslında bu sistemin nasıl işlediğinin bir uzantısı.
Açlık nedeniyle geçen yılın son aylarında arka arkaya intiharlara tanık olunuyor. Ailece intiharlar, açlık ve geçinememek nedeniyle intiharlar...
İstanbul Üniversitesi 'mali gerekçe' ile öğrencilerin yemeklerini kesiyor, bu karar Sibel’in intiharıyla sonuçlanıyor.
Şimdi soru şu:
Suriyeli mültecilere kırk milyar dolar, kendi açıkladıkları rakam, evet kırk milyar dolar harcayan bu devlet, İstanbul Üniversitesi’ne neden yardımda bulunmuyor?
Ne de olsa, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" ile yönetiliyoruz!
* * *
Trump’dan Bir 'İnci'
Başkan Obama ikinci kez Başkanlık yarışına gireceği günlerde, bugünün ABD Başkanı Trump:
"Bizim Başkan İranlılarla savaş başlatmak istiyor. Çünkü, karşıtlarıyla görüşme yapmak, diplomasi yürütmek yeteneği yok, etkisiz ve zayıf. Beyaz Saray’da ciddi bir sorunumuz var. İnanıyorum ki, ilk fırsatta İran’a saldırmayı düşünüyor. Çünkü, yeniden seçilmesinin tek yolunun İran’la savaşmak olduğunu düşünüyor."
Bu yıl Amerika’da Başkanlık seçimi var. Seçime giderken Trump ne yapıyor? Kendi deyişiyle, 'diplomasi yürütmek yeteneği yok ki', İran’la savaş başlatmayı düşünüyor.
O gün öyle, bugün böyle, bunun adı da 'politika'!
YALÇIN DOĞAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Bir cinayette bile saplantı: “Kemalist rejim”
- “Kırmızı Pazartesi”yi AİHM bozdu: Can Atalay sorusuyla
- Bu Başkan'a nazar değmesin!..
- Erdoğan'ın ikinci yenilgisi: Kelebeğin ömrü
- Erdoğan’ın “saray keyfi” kaçtı
- İhbar ediyorum: Maliye’yi Maliye’ye ihbar ediyorum!..
- Göz boyama genelgesi: Asıl harcamalara dokunmam!..
- Taksim yasağı 1 Mayıs yasağı değil!..
- Filmin sonu: Istakoz!..
- Şans, kader, kısmet, yüzde 58.46 = AKP'nin 31 Mart sancısı
- Sivil toplumu kuşatmak: TTB Merkez Konseyi örneği
- "Aferin oğlum, aslanım": En çok değişen iki yasa
- İş Bankası: "O yol bizimdir, o ufuk bizimdir"
- “Ağzını bal yesin” umudundan “yol ayrımı” öfkesine
- "MuazZAM" kontak
- Fiyatlar patladı, silahlar patladı, Şimşek'in genelgesi patladı
- Bir tarih: Ağaçlara sarılıyorlar, insanlara sarılır gibi
- Yıl 2023, baskı ve zamlar birlikte... Ama, yıl 1937?..
- TÜİK neden geç kaldı?..
- Okullara imamlar, TSK'ya hac... Türkiye nereye?..
- Uçurumun yamacında ağaçta sallanan araba
- Sandıkta Stalin etkisini kırmak
- Battık mı?.. Evet, battık!..
- Obama bizim köye uğramıyor ve de Aksakal isimli yurttaş
- "Prensip" filan palavra: Tek hedef tek bir oy daha
- AKP'de halktan kopuşun somut hâli: Yeni sınıf
- "Zehirli piyon": Tarihten ders almadan kendini mat etmek
- Kızılay Holding'de 306 bin TL?.. Bu seyirci muhteşem
- Copernicus hasar haritaları: 1999 öncesi mi, sonrası mı?..
- 7.7'nin özeti: Zeugma, Göbekli Tepe, ve
- 15 Mayıs 2023: Bizim ve devlet görevlileri için tarihi gün
- Bu ülkede artık her şey normal!..
- AKP dün iktidardan düştü
- Yeni Anayasa AKP'yi korkuttu: Uzlaşma çağrısı
- Bir yılın özeti: Sefalet endeksi hücrelere kadar işlemiş!..
- "En ağır" yasanın bekçileri
- Bu ruh haliyle Erdoğan artık "Ben yokum" demeli!..
- Yüzüncü yıl: Mustafa Kemal'in 30 Ağustos'ları
- Çadır tiyatrosundan kooperatifçilik komedisine: Çiftçiye kazık
- 14 Mayıs 2023: “Izdırap tünelinde” son
- Kılıçdaroğlu söylüyor, Erdoğan yapıyor!..
- "İnşaat" çökmüş, hâlâ aynı masal
- Hâlâ yüzde 26 - 29 ise: O "tantanaya" farklı bakış ve de "Z"
- 1808... 28 Şubat 2022... Ülkemde çiçekler açacak: Birleşin!..
- Muhteşem “ekonomik” program: Altın avı, enflasyon timi!..
- Erdoğan'ın enflasyonla tangosu: Örnek Hooverville
- Dubai'de sergisi açıldı: Asıl manipülasyon hangisi?..
- Yarım yüzyıl geriye: Enflasyon ve ek borç yükü
- Beş yıldır süren kriz ve çağrının sonucu: Güvensizlik, OHAL saçmalığ
- Yüzde 62’lik kayıp: İktidar artık hayal
- “Dağın Kralı”
- Roma’da avunmak ya Konya’da, Almanya’da, doğalgaz faciasında?.
- "Çöküş" böyle bir şey
- Sen Ali Erbaş, Atatürk olmasaydı, sen o koltukta oturur muydun?
- “Türkiye uçuyor” safsatasından son veriler
- Yap bakanlık, boz bakanlık
- "Yeni Türkiye": Türkü korkusu, madenci korkusu
- Kanal İstanbul: Yüzyılın ihaneti
- AKP'nin en büyük tahribatı: Çevre
- "Tek Adam"ın yükü hepimize ağırlaşıyor
- “Helallik” vermiyorum!..
- Uygulama copla, biber gazıyla, tekmeyle başladı
- Ekmek öfkesi, su öfkesi... Hiçbir şeye benzemez
- 854, 132 bin 673, yüzde 30, çöplük, son sahneler: "Yatay fotoğrafçı"
- Halktan hızlı kopuş: "Yeni sınıf"
- "Plan" ve "eylem"... Tutacak yeri yok!...
- Siirt'te genç, Bursa'da kadın, Bartın ve Zonguldak'ta elektrik, "değişim başlıyor"
- Yüz yıl önce, yüz yıl sonra
- 12 günde AKP'nin 18 yıllık fotoğrafı
- İçimiz dışımız Katar!.
- Sadece "Cumhuriyet’i" değil, bütün ülkeyi ilgilendiriyor
- Sen kendi getirdiğin yasalara uymuyorsun!..
- "Kardeşimize" başkanlık verildi... Dolar ülkeyi çarptı
- Son sayılarla Türkiye’de demokrasi!..
- Tarih benzerini bir daha yazmaz
- AKP’nin 31'inci müjdesi... 2023 seçimine gaz verelim!..
- Rahip Bronson, Deniz Yücel, Osman Kavala... Kimseyi aldatamazsınız!..
- Şimdi de dönem "haciz cesareti" dönemi
- TV karartmalar: "Ben yönetemiyorum" itirafı
- Kendi yönetim kurulundan Feyzioğlu’na muhtıra, ülkeye duyuru
- "Alan eller" AKP’yi affetmeyecek
- "Bu gidiş iyi değil"
- "Normalleşme" adına ürküten adımlar
- Şimdi asıl soru: O videoyu kim çekti, kim sızdırdı?
- "Dolar dolmaz" diye alay ederken..
- 210’da sıfır: Göz yaşartan uzlaşma!..
- Sadece "fedakarlık" kısmı mı; yoksa, geri ödenecek mi?..
- Koronavirüs derken yangından mal kaçırmak
- Paçalardan akan kendini bilmezlik, sorumsuzluk, hadsizlik
- Basın özgürlüğüne hücuuuuum!
- "Ayı ile dans, ayı yorulduğunda sona erer"
- Domatesten üşümeye, kıyı şeridinden güvenliğe... Halk...
- "Siyasi ayak" heyecanına küçük bir katkı
- Yine iyi, seksen milyon çıldırmıyor
- Sabır taşıran skandalın yol açtığı boykot AB’ye gidiyor
- Ne Libya’sı, Papua Yeni Gine’ye bile karışır!
- Yö... Yö... Yönetiliyoruz... Fıkra Gibi
- "Yasa dışı varlığını nasıl korursun?"
- Zınk diye durun: “Dost Hilal”
- Batı’dan AYM’ye esen rüzgârlar bulutlu