Çağdaş Robin Hood’lar!

Okunma Sayısı: 8157    |    Yazı Tarihi: 08.05.2020

 Halk hareketi dediğin;

Nasıl olmalı ki? Nasıl olur ki?

Bizim ezberimizde olan gibi değil elbette, 21. Yüzyıldayız.

Savaşla, çatışmayla, iç huzuru, birlik-beraberliği bozarak, ülkenin bütün değerlerini satarak, yurttaşı beş parasız sokak ortasında bırakarak, kurda- kuşa yem ederek değil diye düşünüyorum.

Bütün bu yapılanların adını halk hareketi olarak tanımlamak mümkün mü?

Değil.

Çünkü bu eylemlerin hiç birinde halkın rızası yok, birlikte omuz omuza yürüyüş yok.

Millet perişan, güzergâh arıyor çıkış için.

Subaşlarını devler tutmuş, su içirmiyorlar.

Çıkış zor.

Köprü çıkışı arıyor halk, bulsa ne fayda, deli dumrullar var, akçeyi vermeyeni dikiyorlar!

‘Ak akçe kara gün içindir’ denilen de bitti.

**

Robin Hoodlar imdada yetişiyor, Halkla birlikte hareket ediyor. Kral her ne kadar engellese de, bir yolunu bulup çıkıyorlar ortaya, orman bu nihayetinde, çoklu çıkışları var. Dokunuyorlar halka, olmaz denileni yapıyorlar. Önce ekmek, sonra iaşe, sonra ısınma, sonra aydınlatma ile ilgili halkın zirve yapmış sorununu halkın diğer kesimine ‘yol göstererek’ çözüyor bu Robin Hoodlar.

Ormandan çıkmak için dayanışmanın ne kadar önemli olduğunun farkını kavratıyorlar halkın tamamına. Biat etmeden, ‘biat et yaşa’ felsefesini yerle bir ediyorlar.

Halkın ödeyemediği, kime ait olduğu bilinmeyen faturaları bir torba içinde asıyorlar askıya, kim olduğunu bilmediğimiz birileri gelip daldırıyor elini askıya, hiç bilmediği birinin faturasını seçiyor, ödüyor.

Birbirlerini tanımayan, bilmeyen insanlar arasında bir güven köprüsü oluşuyor, her ne kadar sanal görünse de, üzerinden geçerken güven duyduğunuz bir köprü, kimseden akçe de almıyor, aksine akçe sunan bir köprü oluyor.

Sonuçta bütün canlar toplanıyor o köprüde, bir yakadan diğer yakaya Çelik gibi uzayan güzergâh oluşuyor, insan vücudu sanki. Köprünün temeli de öyle, her yer insan/ insanlık kaynıyor. Omuz omuza sırt sırta yürüyorlar aydınlığa doğru, Robin Hoodlar önde.

Başka türlü de izah edilebilir halk hareketi. Ancak 21. Yüzyıla uyan, çağdaş duyarlı, merhametli, vicdanlı insanlar topluluğuna atfedilecek halk hareketi modeli bu, benim anlattığım.

Model tuttu.

Bu halk/halklar bizim.

Din, dil, ırk, mezhep, siyasi ve dini inanış farklılıkları gözetmeyen, askıdaki torbanın içindekinin ne olduğunu sorgulamadan gereğini yapan bu halk, bizim.

'Mihnet eylemem diyor.’

Buna halk hareketi demeyeceğiz de ne diyeceğiz?



NACİ SAPAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları