Bir ‘müjde’ hikâyesi...

Okunma Sayısı: 7736    |    Yazı Tarihi: 27.08.2020

Karadeniz doğalgazı özelleşecek mi?

Büyük gürültü koptu... 

Türkiye’de eksen değişikliğine neden olacak dediler...

Türkiye’nin enerji ithalatı bitecek dediler...

Türkiye enerji ihraç edecek, lig atlayacak dediler...

Oysa; Erdoğan’ın “Karadeniz’de doğalgaz bulduk” müjdesi ile ilgili, bağımsız bilim insanlarının ciddi şüpheleri var.

Tek bir kuyu açarak 320 milyar metreküp doğalgaz bulduk demek en kibar ifade ile gerçeklerle, bilimle bağdaşmıyor...  

Hükümet, çöken ekonominin, kırılan umutların, çocuklarına yetemeyen anne babaların feryadını, gazın gürültüsü ile gizlemeye çalışıyor.

Hainlik dediğin...

TV ekranlarında ve gazetelerde bazı Saray beslemeleri, doğalgaz müjdesine şüpheyle yaklaşanları hainlikle suçluyor!... Memlekette her şeyin altüst olduğunun işareti... Çünkü aynı kalemler ve beslemeler, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının yasaklanmasına alkış tutuyorlar!

Nedir hainlik?... Emperyalist çıkarları ulusal çıkarlardan üstün tutmak, makam ve mevki kullanarak ülke insanının refahından ve geleceğinden çalmaktır...

Hainlik; özgürlüğümüzü borçlu olduğumuz Atatürk’e ve değerlerine saldırmaktır... 

*

Reuters’ı kimler kullandı?!

Gerçekleşmesini yürekten istediğimiz “doğalgaz müjdesinin” altı, şu anki bilgilerle boş... 

Ancak aklıma takılan bir soru var... Dünyaca ünlü haber ajansı Reuters, üst düzey hükümet kaynaklarına dayanarak 800 milyar metreküp doğalgaz bulunduğunu flaş haber olarak geçti... Haberin ardından dolar düştü, enerji şirketlerinin değeri borsada arttı. Daha sonra Reuters’ın açıkladığı rakamın yalan olduğu ortaya çıktı. Dolar tekrar yükseldi!

Haberi sızdıranlar yani Reuters ajansını yalanlarına malzeme yapanlar, “800 milyar metreküp doğalgaz bulundu” haberi ile Türkiye’de doların düşeceğini, ardından gerçek ortaya çıkınca yeniden yükseleceğini bilir... Buna “içerden öğrenenlerin ticareti” denir ve demokrasilerde ciddi suçtur... 

Yani bilgiyi kullanmak, maniple etmek... Piyasanın tepkisini hesap ederek kirli ticaret yapmak. Kamuoyunu etkileyecek hükümet bilgilerini önceden öğrenip, arka arkaya gerçekleştirilen açıklamalar ya da sızdırmalar ile döviz ve hisse senedi piyasasını yönlendirmek... 

Suçtur... Bu nedenle hükümette yer alanların, piyasayı etkileyecek kararları alacak makamlarda oturanların borsa ve döviz işi yapmaları yasaktır. 

Reuters, maniplasyon ve kirli ticaret kokan bu bilgiyi üst düzey hangi AKP’lilerden aldı?

Kim kazandı, kim kaybetti?!

*

Karadeniz doğalgazı da Varlık Fonu’nda! 

TELE 1’de pazartesi akşamları yaptığım Anında Manşet programının en önemli değerlendirmelerinden biriydi...

Çok değerli enerji uzmanı Necdet Pamir, birçok kademesinde uzun yıllar görev yaptığı Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın yani TPAO’nun kötü yönetildiğini anlatıyor, AKP’nin enerji politikalarını eleştiriyordu. 

Biliyorsunuz, TPAO da tıpkı Türkiye’nin gözbebeği diğer dev şirketler-Ziraat Bankası, Halk Bankası, PTT, THY, BOTAŞ - gibi Varlık Fonu’na devredildi... Başında Berat Albayrak var.

Bu fondaki şirketler rehin gösterilip karşılığında para alınıyor, borçlanılıyor... Yönetim isterse dilediğini de satabilir... Borç ödemede sıkıntı olursa parayı verenler şirketlere el koyabilir... 

Necdet Pamir’e “TPAO satılırsa elindeki ruhsatlar da satılacak mı” diye sordum... 

“Evet” dedi!.. Satılabilir... Pamir de ruhsat alanlarının ve bulunan kaynakların ne yapılacağını merak ediyor. Hükümetin yerli ve milli söylemi ile eylemlerinin uyumlu olmadığını anlatıyor. 

*

Yabancı enerji şirketleri TPAO’nun elindeki ruhsatlardan yararlanmak için zaman zaman şu teklifte bulunuyorlar: “Kuyuyu tüm masrafı ile biz açalım, gaz ya da petrol bulursak ortak olalım.”

Yani mavi vatan olarak gördüğümüz ve Türk donanmasının canı pahasına koruduğu sularda ruhsat hakkı TPAO’nun... TPAO nerede? Varlık Fonu’nda... Fon ne yapıyor? Milli şirketleri rehin gösterip borç alıyor...

Medyası yalancı olanın, milli hükümeti de böyle olur...



TUNCAY MOLLAVEİSOĞLU İsimli Yazarın Diğer Yazıları