Rejim Sorunu Büyüyecek

Okunma Sayısı: 1780    |    Yazı Tarihi: 20.06.2023

Türkiye’nin temel sorunu AK Parti iktidarının, MHP’nin katkısıyla demokratik, laik, hukuk devletini siyasal İslamcı bir devlete dönüştürmek konusunda aldığı büyük mesafeydi.

AK Parti bir yandan nihai hedefine varabilmek bir yandan da idari ve yargısal denetimden kurtulmak için iktidarını devam ettirmek zorundaydı.

Bunu sağlamak için HÜDA PAR’ı ve Yeniden Refah Partisi’ni bile Cumhur İttifakı’na almaktan kaçınmadı.

Bilim insanlarının tanımıyla AK Parti İslamcı Makyavelizm’i en iyi uygulayan partiydi.

Seçimin kazanılmasının ilk sonucu, AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu tek adam rejiminin devleti ve toplum yaşamını dinselleştirme uygulamalarını hızlandırmak olacaktır.

Dolayısıyla Türkiye için seçim öncesinde sorun, seçimden sonraki süreçte daha da büyüyecek, okullara imam atanması, devlet kurumlarına tarikatların yerleştirilmesi, toplumsal yaşamın merkezine dinin konulması, önceki gün Van’da yaşandığı gibi yolsuzlukları ortaya çıkaran gazetecilerin ulu orta korumalar tarafından dövülmesi, sesi çok çıkan muhaliflerin sesinin kısılması baskıları da artacaktır.

Türkiye böylece çağdaş devletler topluluğundan daha da uzaklaşıp dini değerlerle yönetilen azgelişmiş bir Ortadoğu ülkesine dönüşecektir.

İşte bu nedenlerle 14-28 Mayıs seçimleri tarihi önemdeydi.

6’lı Masa’nın kurulmasının ortak hedefi de bu gidişi durdurmak ve yeniden demokratik, laik, hukuk devletini kurmak ve çağdaş toplumsal yaşamı sürdürebilmek için seçimlerin kazanılmasıydı.

Ancak 6’lı Masa seçimleri kazanamadı.

Seçim yenilgisi 6’lı Masa’nın tüm liderleri ve partileri için geçerlidir.

Ancak 6’lı Masa’da yenilgiye rağmen seçimlerden kârlı çıkan partiler vardır.

Bunlar Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’dir.

Seçimden kayıplarla çıkan 6’lı Masa partileri CHP ve İYİ Parti’dir.

6’lı Masa’da yer almamakla birlikte HDP-YSP de kaybeden partiler arasındadır.

Seçimi kaybeden partilerde bir iç hesaplaşmaya gidilmesi siyasetin doğası gereğidir, gayet normaldir.

Şimdi CHP’de, İYİ Parti’de ve HDP-YSP’de bu hesaplaşma süreci başlamış durumdadır. Bu partilerin düzenleyecekleri kurultaylar hesaplaşmanın sonucunu da belirleyecektir.

Kurultayların sonucu ne olursa olsun bu üç partinin ve seçim yenilgisine ortak olmakla birlikte kazançlı çıkan diğer muhalefet partilerinin ortak hedefi değişmemelidir.

Yenilmişlik psikolojisiyle Türkiye’de yeniden demokratik, laik, sosyal hukuk devletini kurmak ve çağdaş toplumsal yaşamı korumak hedefinden vazgeçilmemelidir.

Türkiye’nin, 21. yüzyılda, yetkilerin bir kişinin elinde toplandığı, içine kapanmış, bilimden ve akıldan uzaklaşmış, kadınların evlere kapatıldığı, kız çocuklarının okula gönderilmediği zihniyetten kurtulması gerekir.

Bu sorumluluk demokrasiye, laikliğe, hukuka, bilime, kadın-erkek eşitliğine inanan tüm muhalefet partilerinin ortak hedefi olmalıdır.

Bu partiler kurultaylarını yaptıktan sonra bir gün bile gecikmeden yine yollara düşmeli, kapı kapı gezerek hem ekonomik hem ağırlaşmış siyasal sorunlar hakkında vatandaşı aydınlatmalı ve oyunu almak için ikna etmelidir.

14-28 Mayıs seçimlerinden ders çıkarıp, eksikliklerini süratle tamamları gerekir.

Yenilmişlik yılgınlığa dönüşmemelidir.

Muhalefet düştüğü yerden kalkıp mücadeleye daha azimli şekilde devam etmelidir.

Atatürk’ün emanetine ve çağdaş uygarlık düzeyini yakalamak hedefine sahip çıkmalıdır.


FİKRET BİLA İsimli Yazarın Diğer Yazıları