MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin önayak olmasıyla hayata geçirilen 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' partiler arasında ittifak kurulmasını zorunlu kıldı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde “50 artı 1” barajını aşmanın ittifak dışında bir yolu yok.

Bu zorunluluk yerel seçimler için geçerli olmadığı, ilk turda en fazla oyu alan belediye başkanı seçildiği için her partinin seçime ayrı girmesinin doğal olduğu öne sürülüyor.

Elbette her siyasi parti genel seçimlere de yerel seçimlere de kendi adaylarıyla girebilir. Bu, demokrasinin ve siyasi parti olmanın doğal bir sonucudur.

Ancak iktidar partileri genel seçimlere de yerel seçimlere de işbirliği yaparak giriyorsa muhalefet partilerinin de seçimi kazanmak için işbirliğine yönelmeleri gerekir.

Özellikle muhalefet partilerinden birinin iktidarın işbirliğine rağmen tek başına seçimleri kazanma olasılığı yoksa muhalefet partilerinin de birlikte davranmaları aklın gereğidir.

Aklın yolu birse önümüzdeki yerel seçimler için muhalefet partilerinin seçim bölgelerini esas alarak il ve ilçelerde işbirliği yapmaları normal olan yoldur.

Ancak 14-28 Mayıs seçimlerini kaybettikten sonra dağılan 6’lı Masa’daki muhalefet partilerinde, CHP dışında böyle bir hava yok.

CHP kentler düzeyinde işbirliğine açık olduğunu her fırsatta söylemesine karşın olumlu bir yanıt alabilmiş değil.

Aksine özelikle İYİ Parti CHP’yi hedefe koymuş görünüyor.

Rakip olarak iktidar partilerini değil CHP’yi görüyor.

Bunun nedeni, İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in genel seçim başarısızlığının sorumluluğunu tümüyle Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’ye yüklemesi.

Ancak bu gerçekçi bir tutum değil.

Genel seçimlerin kaybedilmesinde Kılıçdaroğlu’nun sorumluluğu olduğu gibi Akşener’in de sorumluluğu var.

CHP genel seçimlerde oyunu ancak 3 puan artırabildi ama İYİ Parti beklediğinin çok altında oy aldı.

Bu sonuçta Akşener’in, Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş cumhurbaşkanı adayı gösterilmedi diye masayı dağıtmasının büyük payı var.

Genel seçimden önce İmamoğlu ve Yavaş’ın cumhurbaşkanı adayı olması için ısrar eden ve masadan kalkan Akşener’in şimdi her iki ismin de belediye başkanı olmamaları için karşılarına rakip çıkarmasını izah etmesi çok zor.

İYİ Parti 81 ilin hiçbirinde birinci parti değil.

İYİ Parti’nin üç büyük kentte, illerde ve büyük ilçelerde CHP’yle işbirliği yapmadan belediye başkanlığı kazanması çok zayıf bir olasılık.

Ancak İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer büyük kentlerde aday çıkarması CHP adaylarına seçimi kaybettirebilir.

CHP adaylarının seçimi kaybetmeleri İYİ Parti’ye bir fayda sağlamaz.

AK Parti’ye fayda sağlar.

Bu sonuç da muhalefet partisi olan İYİ Parti’nin güçlenmesine değil zayıflamasına yol açar.

Özellikle İYİ Parti, yerel seçimlerde genel seçimlerde aldığı oyun da altına düşerse parti içi sorun doğurur.

İYİ Parti’nin aldığı tutum yerel seçimlerdeki hedefinin iktidara değil CHP’ye kaybettirmek olduğunu gösteriyor.

• Düzen Değişikliği Ve Denetim
• Muhalefetin Önerisi Daha İsabetli
• Emeklinin Dramı...
• CHP’nin Yeri
• Kılıçdaroğlu Halktv.com.tr'ye Konuştu
• Rejim Sorunu Büyüyecek
• CHP'de Uzlaşma
• KEMAL KILIÇDAROĞLU:İktidarın ahlaki meşruiyeti yoktur
• Devam mı? Tamam mı?
• Kurumsuz ve Kuralsız Yönetim
• Atatürk Türkiyesi mi, radikal İslamcı Türkiye mi?
• “Çürümüş devlet kurumlarını yeniden inşa edeceğiz”
• Yeniden inşa programı
• Ortak genel merkez
• Yeter söz milletin!
• Hayal siyaseti
• Kılıçdaroğlu: Rezil bir tertip var
• Yoksulluk kader değildir
• Laik Cumhuriyet karşıtlığı
• Kılıçdaroğlu: Erdoğan samimi değil
• 6'lı Masa'nın atağı
• Halife değil cumhurbaşkanı seçeceğiz
• Aynı gemide miyiz?
• Duvara çarpan bir politika daha
• Yeni Türkiye'nin yeni devleti
• Etkili muhalefet
• Kılıçdaroğlu: Erdoğan korktuğu için özel tercüman kullanıyor
• Yanlış yaptık demek bu kadar zor mu?
• Basın özgürlüğü hava gibidir
• Askıda ekmek ne o zaman?
• "ÜSTÜNLÜK MUHALEFETTE"
• Kılıçdaroğlu son noktayı koydu: Başkanlar kendi görevlerine kilitlensin
• Tek aday ilk tur
• Mantıksız açıklamalar
• Kılıçdaroğlu: Kimse öküzün altında buzağı aramasın
• Muhalefet liderlerinin uzlaştığı yeni siyasal sistem
• Kılıçdaroğlu: HDP’yi yok saymıyoruz
• Kadro değişiyor ama sorun değişmiyor
• Kılıçdaroğlu: Enes'e içim parçalandı
• Muhalefetin üstünlüğü
• 2 kere 2 kaç eder hesabı
• Erken seçimden başka çare yok
• Muhalefet sıkıştırıyor iktidar kaçıyor
• Kılıçdaroğlu: Fay hatlarını ortadan kaldırmak istiyorum
• Helalleşmenin analizi
• Helalleşme ayrı hesaplaşma ayrı
• Demokrasiden uzak söylem ve eylemler
• Parti-devlet modeli
• İmamoğlu'na kurulan tuzak
• Bu kadar da olmaz dedirten tuhaflıklar
• Yeni Türkiye için zorlama tarih yazımı
• İktidar değiştiğinde...
• Dördüncü yılında Adalet Yürüyüşü
• İç çatışma ve sonuçları
• Tam bağımsız Türkiye
• Sol kazanıyor
• Kim için nasıl bir devlet var?
• Anında cevap verememek
• Cevap veremeyince...
• Yalpalayan iktidar
• Kılıçdaroğlu: Erdoğan'la artı-eksi gibiyiz
• Bu işte bir terslik var
• Parti militanı valiye, militan denir!
• Demokrasimizin eksikleri
• Hayatın normal akışına dönüşen skandallar
• CHP'nin atağı
• Çullanma siyaseti
• İmamoğlu ve Yavaş'tan sosyal devlet dersleri
• İktidarın itirafı
• İktidarın yönetememe sorunu
• Millet İttifakı'nın geleceği
• CHP'nin tarihi sorumluluğu
• Nedir Atatürk'le derdiniz?
• Cumhuriyet, laiklik, demokrasi
• İktidarın huyu
• Çoklu baro yasasının tutarsızlıkları
• Fatih'in tablosunu satın almak israf mıdır?
• Kılıçdaroğlu: Bugünkü koşullarda 'Adalet Yürüyüşü'nü yanlış buluyorum, Erdoğan'ın oyununu bozmalıyız
• Kılıçdaroğlu yaklaşımı
• Cami provokasyonu
• Türkiye'nin tahrip olan kurumları
• CHP ile Ak Parti arasındaki fark
• Askıda yaşam
• Hükûmet belediyeler konusundaki hatalarından dönmeli
• Ezber bozan belediyecilik
• Yanlış yapılan işler
• CHP'li belediyelerin başarısı
• İktidar köstek değil destek olmalı
• Ürkek kararların maliyeti
• Konut satışı Koronavirüs'le mücadele aracı olabilir mi?
• Bilimin patronluğu esastır
• 33 askerin sorumluluğu
• Kılıçdaroğlu’nun buluşma politikası
• Kılıçdaroğlu’nun demokratik cephe yaklaşımı