Erdoğan’ın bürokrasi ile bitmeyen kavgası ve derin çelişkiler
Okunma Sayısı: 2140 |
Yazı Tarihi: 30.05.2024
Birgün gazetesinin 30 Mayıs manşetinde Nurcan Gökdemir imzalı çarpıcı bir haber yer alıyor. Gazeteci arkadaşımız Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdullah Uraloğlu’nun Tasarruf Genelgesine rağmen, hem de Bakanlıktan yüklü ihaleler alan Rönesans şirketi uçağıyla seyahati haberlerinden yola çıkarak bir araştırma yapmış. Bakanlığın denetiminde bulunan yüksek hızlı tren projelerinden şehir hastaneleri inşaatına dek pek çok ihale şartnamesine, lüks araç gereç dışında personelin “layıkıyla ağırlanacağı” da belirtilerek yurt içi, yurt dışı gezi koşulları da konmuş; hangi projeler olduğunu bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Haberi okuyunca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bürokrasi ile bitmeyen kavgasının bugünlerde neden depreştiğine bakmaya başladım.
Çünkü yetkili makamlardaki istisnasız bütün bürokratlar Erdoğan’ın onay ve imzasıyla görevdeler. Erdoğan’ın 24 Haziran 2018’de yeniden seçildikten sonra attığı ilk adımlardan biri de 10 Temmuz 2018’de bürokratik atamalara getirdiği yeni kurallardı. Bu aslında batı demokrasilerinde de bulunan “iktidarla gelen, iktidarla gider” ilkesiydi. Üst bürokraside sayıları 1000’den fazla üst bürokratı kapsıyordu. Kapsadığı bürokrasi makamlarını bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Hangi bürokrasi, kimin oligarşisi?
Birgün’deki haberden bir gün önce, 29 Mayıs tarihli bazı gazete ve haber sitelerinde ise Erdoğan Başkanlığında Toplanan Yüksek İstişare Kurulu’nda AK Parti “Abilerinin” Erdoğan’a bürokrasi uyarısında bulunduğundan söz ediliyordu.
Sabah’ta Zübeyde Yalçın’ın haberinden okuyalım: Yüksek İstişare kurulu üyeleri şöyle demişti: “Biz bürokratik oligarşi ile mücadele ederek bugünlere geldik. Uygulamada milletvekili ve siyasetçilerden ziyade bürokrasi ön plana çıktı. Bürokrasi bir uygulamanın toplumdaki karşılığı nedir, vatandaştaki etkisi ne olacak gibi konuları dikkate almıyor. Siyaset ön plana çıkmalı.”
Burada dikkat çekmek istediğim iki konu var.
Birincisi, AK Parti abilerinin keyfi ve şatafatlı tutumlarıyla halkın tepkisini çekip siyaseti suçlu gösterenler arasında eski Türkiye’nin “bürokratik oligarşisine” mensup kimse yok. Zaten yirmi küsur yıllık AK Parti iktidarından sonra emekli olmayan da pek kalmamıştır ama bugün bürokrasi kademelerinde etkili yetki kullanan herkesi AK Parti dönemi elitleri saymak mümkün.
Şikâyet edilen kimin oligarşisi?
Bürokrasi işlemiyorsa neden?
İkincisi, 29 Mayıs’ta gazetelerde yer alan haberlerde anılan toplantı yeni değil, 1 Mayıs’ta yapılmış. Peki, arada neler olmuş da şimdi medyaya yansımış?
Erdoğan’ın 15 Mayıs’ta AK Parti TBMM Grubunda şunları söylemiş:
• “Son 21 yılda çetin mücadeleler sonucu gerilettiğimiz bürokratik vesayetin tekrar nüksetmesine fırsat veremeyiz, vermeyeceğiz.”
Bundan iki gün önce, 13 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Kamuda Tasarruf adımlarını açıkladığını biliyoruz. Bunun önündeki en büyük engelin bürokrasi ve siyasetteki makam ve imkân sahiplerinin olabileceğini yazmıştık.
İlginçtir Erdoğan bu kavgayı 7 Haziran 2015 seçimlerinden 1 Kasım 2015 seçimlerine dek geçen sürede bürokrasi kademelerindeki “durgunluktan” şikayetle 23 Aralık 2015’teki muhtarlar toplantısında şöyle dile getirmişti:
• “Eğer iktidarlar güçlü olmazsa bürokratik oligarşi iktidar olma gayreti içine girer. Ve ülkede her şey adeta durur. (…) İşler durur. Bütün bakanlıklar da durur.”
Oysa az önce hatırlattığım 2018 adımıyla bürokrasi adeta sıfırdan kurulmuştu. İnsan sormadan duramıyor: bürokrasi yavaşladı mı, işler duruyor mu, bunun sorumlusu tasarruf tedbirleri mi yoksa 31 Mart seçim sonuçları mı?
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Esenyurt ters tepti: CHP sertleşti, erken seçim dedi
- Sandıkta kaybettiysen yargıyla gasp et: hedef hem İmamoğlu hem Yavaş
- TUSAŞ saldırısı, kritik saptamalar, kritik sorular ve komplo teorileri
- Korku filmi gibi Yenidoğan Çetesinde Sağlık Bakanı’nın sorumluluğu
- Avrupa Parlamentosunda Türkçe kınama, gazeteciler, ihale yolsuzlukları
- İstiklal Marşı “Korkma” derken hükümet İsrail’den “Kork” mu diyecek?
- Özel’den Erdoğan’a: yeniden aday olmak istiyorsa son tarih Kasım 2025
- Hükümetin emekçiyle emekliye yeten gücü yandaş sermayeye yetecek mi?
- 30 Ağustos: zafer en çok ona layık olanlarındır
- Her türlü kışkırtmaya açık, tehlikeli bir ortama giriyoruz
- Türkeş, Kavala’yla görüştü, AYM Can Atalay dedi. MHP çok kızacak
- Dışişlerinde siyasi atamaların koltuk kapmaca dönemi
- Bir de hedef gösterseydiniz ne yapacaktınız Sayın Bahçeli?
- Devlet devlet içinde, kimin bağlılığı hangisine?
- Ya geçim ya seçim
- Bütün alametler belirdi: Suriye faslını kapatma zamanı
- AK Partinin yeni iletişim stratejisiymiş. Ne kadarına cesaretleri var?
- AK Parti elitleri ve devlet yönetiminde artan SETA ağırlığı
- Tasarruf planına dair üç soru: Beştepe, belediyeler ve AK Parti ekonomisi
- Özel, Deniz Gezmişlerin anmasında: 6 Mayıs CHP için dönüm noktasıydı
- Namık Tan, Mehmet Uçum’a karşı: Gezi, Erdoğan’ın samimiyet sınavı
- Söyleten sensin: Sinan Ateş cinayeti örtbas edilebilir mi?
- 1 Mayıs ve Erdoğan’ın Taksim öfkesi
- Anayasa tartışması sorunları perdelemek için sis bombası işlevinde
- 23 Nisan: TBMM’nin 104’üncü yılında oy ve Meclisin gücünü hatırlamak
- CHP’nin ittifak 1.0 sürümü tutmadı, 2.0 sürümü tuttu
- CHP’nin dönüşü muhteşem oldu; Erdoğan bu kez “dış güçler” diyemedi
- CHP değişince Türkiye de değişti: yeni bir dönem açılıyor
- Dip dalga Erdoğan’ı vurdu: işte üç temel neden
- Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu?
- Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu
- AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere
- Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar
- Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar
- Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım?
- İttifak mı? Bir daha asla!
- Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek
- İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni
- CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday?
- CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir
- Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun
- Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı?
- CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli
- Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
- Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
- İki gün kaldı. “Nereye gidiyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı iktidara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; ideoloji ve politika
- AK Parti kadına şiddet yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve iktidarın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehdidi
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi gidecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki
- Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu
- Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş
- Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı
- CHP lideri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga
- 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak
- Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar
- Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi?
- Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz
- Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor
- Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine?
- Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi
- Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı
- Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı
- Kavala’ya ömür boyu hapis: adaletsizliğin dibi
- “Erdoğan sığınmacıları vatandaş yapıp oy mu kullandıracak?”
- CHP Doğu ve Güneydoğudan vekil çıkarabilecek mi?
- İki Türkiye: Antalya’da diplomasi Diyarbakır’da siyaset
- 9 başlıkta altı liderin Erdoğan rejimine karşı toplantısı
- Kılıçdaroğlu Boykotta. Erdoğan Zamları Geri Alır mı?
- Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı doğrudan ihale yolsuzluğuyla suçladı
- Havaalanı ve Ankara-İstanbul yolunu İmamoğlu kapatmadı
- Kılıçdaroğlu: bizi iktidara gençler taşıyacak